Kayıtlar

Eylül, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Biri kel, biri fodul...

Uzun süre zihinlerden silinmeyecek bir 12 Eylül daha geçirdi ülkemiz. Önce referandum ile meşgul olduk, ardından Dünya Basketbol Şampiyonası ile. Fakat gündemi yoğun olan, önemli ve tarihi bir güne, yine gölge düşürenler oldu. Sandığa yurtdışından ithal edilen büyükbaş hayvanlar mı gidecek? Aylardır halkı sandığa davet ederek, vatandaşlık görevlerini yerine getirmelerini isteyen siyasi liderlerden bazıları, referandum sonuçlarını yok sayarak erken seçim talebinde bulunmuşlardır. Beyni bir karıncanın büyüklüğünde olup, çalışma kapasitesi TTNet’in 8 Mbit internetinin 15 GB’lık kotası dolduktan sonra düştüğü hıza eşit olan bu siyasi liderler, nasıl oluyor da, halkın kendi iradesi sonuçlanan referandumu yok sayıp erken seçim isteyebiliyorlar. Sanki erken seçim olduğunda, sandığa yurtdışından ithal edilen büyükbaş hayvanlar gidecek. Son kullanma tarihi geçen siyaset Kaybedilen her seçimden sonra “Ülke karanlık bir döneme girmiştir.” açıklamaları ile 5 yaşındaki bir çocuğun bile vucudu

Daha fazla demokrasi için Sezen Aksu tabelasını parçaladılar

Resim
Gazetelerde Sezen Aksu’nun isminin sokağa tekrar verileceğini görünce hiç sevinmedim. Bu durum, o tabelayı yerinden söküp neresine soktuğunu bilinmeyen insanlara bir ödül niteliğinde çünkü. İzmir halkı Türkiye için hep özel olmuştur. Orada yaşayanların, ülkemizin diğer insanlarına göre daha çağdaş, daha demokratik ve daha laik olduğu iddia edilmektedir. Sokak sakinleri mi? İşte referandum öncesi de İzmir halkı, tam bu sıfatlara uygun olacak şekilde, daha demokratik bir Türkiye için en değerli sanatçılarımızdan biri olan Sezen Aksu’ya “sazan” yakıştırmasını yapmış ve adının verildiği sokak tabelasını parçalamışlardır. Bunu yaparken de orada yaşayan sözde “sokak sakini” fakat gerçekte sokak haini olan insanlardan imza toplamışlardır. Evet diyeceğini öğrenince çok şaşırdık Şimdi de belediye aynı sokağa tekrar Sezen Aksu tabelası asmıştır. Dün akşam mikrofon uzatılan bir kadın, “ Evet diyeceğini öğrenince çok şaşırdık. İzmirli biri olarak böyle bir karar vermesine anlam veremedik. ”

İnsan Hakları Mahkemesine götüren çekiliş

Resim
Her katılım mesajının 2.4 TL olduğu ve kampanya süresince 90 milyondan fazla mesaj gönderilen Şans Cepte 5666 çekilişinde 1 kişi daire, 9 kişi BMW 1.16i kazandı. Ayrıca 70 kişi de 1.500 TL değerinde bonus kazandı. Şimdi bu kampanya sonunda firmanın net kazancını tahmin edelim: Toplam gönderilen mesaj sayısı: 90.476.300 Bu mesajların faturası: 217.143.120 TL Operatöre ödenen servis ücreti çıkarıldığında, Bu mesajların firmaya kazandırdığı net gelir: 180.940.000 TL Verilen hediyelerin maliyeti: Kurtköydeki ev: 200.000 TL 9 adet BMW 1.16i: 57.663 TL x 9 adet = 518.976 TL 1.500 TL bonus x 70 kişi = 105.000 TL Toplam hediye maliyeti: 823.976 TL Firmaya kalan: 180.116.024 TL (Yaklaşık) Kazanma ihtimaliniz küvette boğularak ölme ihtimalinizden düşük Katılım mesajının bu kadar yüksek maliyetli olduğu çekilişe, insanların bu kadar yüksek ilgi göstermesi çok garip. Açıkçası bu kadar katılımın olduğuna pek inanmıyorum. Çünkü bu kampanyada 1 mesaj gönderen kişinin kazanma ihtimali

CHP filmi izlenme rekoru kırıyor

Cumhuriyet Halk Partisi Avcılar Belediye başkanı tarafından hazırlanan ve bu hafta gösterime giren filmin afişleri izlenme rekorları kırdı. Kendi üyelerine özel sesli ve görüntülü kasetler çıkarıp gelecek nesle unutulmayacak eserler bırakan, “biz Atatürk’ün partisiyiz” diyerek çıktığı meydanlarda İstiklal Marşını bile doğru okuyamayan ve son olarak da çarşaflı kadınlar için rahibe benzetmesini kullanan CHP için bu rekor az bile. Suçu hakeme attılar Mütevazi, dürüst ve temiz bir kişiliğe sahip olduğu iddia edilen ve bu iddiaların gerçekleşme oranının, Hakkari Terlik Spor’un Real Madrid’i yenmesi oranı ile aynı olan Kılıçdaroğlu, afişlerin kendilerine ait olmadığını söylemiş ve suçu, her zaman olduğu gibi hakeme atmıştı. Çarşaf çarşaf İşte her şey bugün içişleri bakanının bu senaryoyu kimin yazdığını bulması ile ortaya çıktı. Sadece afişleri kimin hazırlattığı değil, nerede kaçar adet basılıp nerelere gönderildiği bile bulundu. Şimdi ise CHP kanadından, göğsünden ve kollarından “S

Rekor iftar sofrası şaşırttı

Resim
İsmini vermek istemeyen hayırsever bir işadamı, 877 km uzunluğundaki Türkiye-Suriye sınırına iftar sofrası kurdurarak yeni bir rekorlara imza attı. Amacının gösteriş değil tamamen insanlık olduğunu belirten hayırsever işadamı “Aslında tüm Türkiye sınırını iftar sofrasıyla çevirecektim. Fakat masa ve sandalye bulmakta zorluk çektik. Şimdilik sadece Suriye sınırı. İnşallah önümüzdeki sene Irak ve İran sınırına da yönelmek istiyoruz.” dedi. Uzaydan görülüyor İftar sofrasının uzaydan da görüntülenebildiğini iddia eden işadamının, 4x4 jipi ile sofraları gezerek konuklarla bol bol fotoğraf çektirdiği ve Facebook’ta “2010 Ramazan xD” adlı bir albüm açtığı belirlendi. İftara katılan vatandaşların, yedikleri ızgara tavukların kemiklerini Suriye tarafına atmaları hoş olmayan görüntülere neden oldu. Sınırda olay çıktı Bu arada Suriye tarafından yemek kokusunu alan binlerce kişi, Cizre sınır kapısından geçmek istedi. İzinsiz gösteri yapan ve Türkiye tarafına yabancı maddeler gönderen eylemci

Havalimanında kaçak telefon ele geçirildi

Resim
Atatürk Havalimanında gerçekleştirilen denetimlerde yurda kaçak yolla sokulmaya çalışılan çok sayıda cep telefonu ve aksesuarı ile birlikte MP3 player yakalandı. Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Orginize Sanayi Bölgesi Amirliği ekipleri Türk Hava Yolları (THY) ile dün saat 04:30’da İngiltere’den İstanbul’a gelen İ.B (29) ve M.C.T (30) adlı iki yolcuyu şüpheli tavırları üzerine durdurdu. Vallahi Türkiye’den aldım Yolcu valizlerinde yapılan aramada, yurda kaçak yolla sokulmak istenen piyasa değeri 50.000 TL olan 12 adet Apple iPhone 4, 8 adet iPad, video kamera, flaş bellek ve 150 adet MP3 player yakalandı. Çapraz sorguya alınan şüphelilerden İ.B (29)ilk ifadesinde suçunu kabul etti. Cebinden çıkardığı Nokia 1201 modelini göstererek “ abi vallahi bunu Türkiye’den almıştım. Hattımı verin bari, içinde kontürlerim var. ” dedi. Yerimiz yurdumuz belli “Ne yapacaktınız bu kadar cihazı?“ sorusu üzerine gazetecilere saldıran diğer şüpheli M.C.T (30) ise “ 3-5 parça bir şey getirdik, bu kada

Büyükşehir çalışıyor...

Resim
Kendim için kullandığım bu sloganın gerçek sahibi İstanbul Büyükşehir Belediyesi, çevre duyarlılığı konusunda Türkiye standartlarının (*) üzerinde bir adım attı. Renault ile yapılan anlaşma gereği, çevre dostu araçların İstanbul’da da kullanımı ve yaygınlaştırılması konusunda işbirliği yapılacak. Renault Fluence Araçlar 2011 yılından itibaren Bursa’da üretilecek. Belediye ise elektrikli araçlar için gerekli şarj altyapısını oluşturacak. Bu geleceğe yatırım olarak atılan çok güzel bir adım. Fakat bu adımı tamamlayacak olan en güzel adım ise elektrik enerjisinin, Güneş ve Rüzgar enerjisi kullanılarak üretilmesi olacak. Böylece İstanbul herşeyi ile bir dünya şehri olacaktır. *Türkiye standartları: Çevremizi temiz tutalım Çöp dökmek yasaktır Çimlere basmayınız Denize çöp atmak yasaktır Çiçekleri koparmayınız

Şeytanın aklına gelmeyen Turkcell kampanyası

Operatörlerden ara sıra ilginç mesajlar almaya alışığız. Fakat son 10 yılın en büyük bombasını, bu mesaj gelince okudum. Bu fikri ortaya atan kişiyi, aboneleri süründürme konusunda göstermiş olduğu yoğun çaba için tebrik ediyorum. Şeytanın aklına gelmeyecek bir düzenleme. Kampanya hakkında Turkcell, Aran Kazan kampanyası ile ilgili yeni bir düzenleme yapmış. Aran Kazan’da diğer operatörlerden 30 gün içerisinde 180 dakikalık (3 saat) çağrı alırsanız, şebeke içi 1 hafta kullanabileceğiniz 1200 mesaj kazanıyorsunuz. 31 Ağustos 2010 tarihine kadar böyleydi. Şimdi ise bu konuda küçük bir düzenleme yapılmış. Önce gelen mesajı okuyalım: İşte o mesaj: “AranKazan’da 01.09.2010 itibari ile diğer operatörlerden 180 dakika arandığınız ay içinde numarasını Turkcell’den taşımış abonelerden gelen çağrılar, 180 dakikaya dahil olmayacaktır.” Yani diyor ki, sen 1 hafta kullanabileceğin şebeke içi 1.200 mesaj kazanmak için, 30 gün içerisinde diğer operatörlerden 180 dakika aranman lazım. Fakat