Kayıtlar

Neye sinirlendim? etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Tembel İşsizler

Resim
Tembel İşsizler Konuşmak zorunda olduğumuz insanlarla sohbete başlarken mutlaka kullandığımız “hava ve yol durumu” muhabbetlerinin bir benzeri de işsizler için var. “İş bulamıyorum” Bilinen bir gerçek var ki iş arayanların büyük bir çoğunluğu firmaya, pozisyona ve aranan niteliklere bakmadan iş başvurusunda bulunuyor. Yazımızın devamında bu kişilerden kısaca “ahmaklar” olarak bahsedeceğiz. Bu “ahmaklar” sayfa sayfa uzayan CVlerini gözleri açık ama zihinleri kapalı bir şekilde her gördükleri açık pozisyon için gönderirler. İş başvurusunu değerlendirip görüşmeye çağırısınız. Kişiyi ararsınız ve yüzyüze görüşme için randevu verirsiniz. Görünürde iş arayan ama içten içe tembelliği bir iş olarak sindiren bu ahmaklar gelen bu görüşme talebi üzerine “nereye başvuru yaptıklarını” incelemeye başlarlar. Mardin’de oturan bir ahmak İstanbul’daki bir firmaya başvuru yapıp görüşme için çağrıldığında size “ben İstanbul’da olduğunuzu yeni farkettim” diyecek kadar beyinsiz olduğunu da açıkça ifade e

ÖTV Ne Zaman Bitecek?

Resim
ÖTV Ne Zaman Bitecek? Etrafımızda İsmail YK’nın şarkı sözleri gibi absürt olaylar dönse bile tepki kasımızı göstereceğimiz önceliklerimiz değiştiği için bazı olaylara karşı kendimizi sessize alıyor ya da tamamen kapatıyoruz. Uzun yıllar İsviçreli bilim adamları arkadaşlarımla ÖTV konusunda araştırmalar yaptık ve 10 arkadaşımdan 9’u ile ortak bir karara vardık. “ÖTV çok saçma” ÖTV yani Özel Tüketim Vergisi Bu vergiyi bize bulaştıran pislik kaynağı yer ise Avrupa Birliğidir. Lüks tüketimi azaltmak ve kontrol altında tutmak amacıyla devlet tarafından bazı ürünlerde alınmaya başlayan ÖTV’nin son geldiği nokta ise kanalizasyonun akıtıldığı dereler gibi insan ve hayvan sağlığına zarar verir boyutta. Mesela Ütü Masası Bir ütü masası alırken ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) ödediğinizi biliyor muydunuz? Bir satıcı kendi karını ekleyerek 10 liraya satmak istediği bir ütü masası için 2,5 lira ÖTV alınır. 12,5 liraya çıkan üründen %18’de KDV alınır. Böylece ürün 14,75 liraya satılır

Dünya Senin için Yaratılmadı

Resim
Dünya Senin için Yaratılmadı Contası bozuk musluk gibi gece gündüz su damlatıp hem barajların doluluk oranını düşüren hem de çıkardığı sesle sivrisinek kovucu uygulamaları en çok indirilen uygulamalar listesinde geriden bırakan insanlar var etrafımızda. Hiç beklenmedik bir anda karşınıza çıkıp, ishal olmuş bir kuşun kafanıza pislemesi sonrasında olduğu gibi ıslak mendil arattıran bir telaş uyandırıyorlar. Mesela dudak payı sıfır olan ağzına kadar dolu bir otobüste, hamile kalmış yaşlı bir gazi görse bile yer verme nezaketi göstermeyecek kadar koltuğa karşı kara sevdaya tutulmuş biçimde otobüs camının köşesinde yazan fabrika bilgilerini defalarca okuyan ve her 10 İsviçreli bilim adamından 9'unun insan olduğunu onaylamadığı bir canlı düşünün. Canlı diyorum çünkü insan mı, hayvan mı yoksa bitki mi olduğunu anlamak için Adli Tıp Kurumundan onaylı belge almak gerekiyor. Ağzını geviş getiren bir ineğin kuyruğu gibi sağa sola sallayarak sakız çiğneyen kadına 3 joker hakkı vermeme rağme

ikaRUS

Resim
ikaRUS Her defasında şoföre "Bağlarbaşından mı gidiyor?" diye sorup "Hayır" cevabını aldıktan sonra "Tamam o zaman buna bineceğim." diyerek bindiğim, 12 numaralı otobüse binmek için durağa doğru sol şeritten hızlıca yol alıyordum. Durakta kapısı açık bir şekilde bekleyen fakat içinde şoförü olmayan bir otobüs, otobüsün kapısının önünde sıraya geçmiş 20'den fazla insan ve bu insanların en başında bekleyen iki delikanlı amca vardı. Otobüsün kapısına geldiğimde bu iki amcanın şöyle konuştuklarını işittim: -Belki bu değildir bekleyelim. Belki başka otobüs gelecektir. İşte bu iki amcanın, bugüne kadar hiç kız arkadaşı olmayan ama alışveriş merkezinin önünde bekleyip yoldan geçen kızların kendi aralarındaki konuşmalarına yüksek sesle cevap verirken "sempatik" olduğunu düşünerek bir kız arkadaşının olacağını sanan, kız arkadaşı olduğunda da ona karşı koruyucu ve kollayıcı bir hap gibi davranıp, normalde kendisi gece 2-3'te eve gelirken

Nihat Hatipoğlu'na Soru Sorma Tekniği

Resim
Nihat Hatipoğlu'na Soru Sorma Tekniği Baba, Oğul ve Kutsal Para üçlüsünün yeni temsilcilerinden olan, 2005 yılından bu yana çeşitli kanallarda " Dr. Ferudun Kunakla Sağlıksız Yaşam " " Mahmut Tuncer ile Delirmeceler " " Ne Yapayım Su İçsem Yakışıyor " gibi programlara alternatif oluşturmayı amaçlayan, ara sıra rahatsızlandığında yada ekstralar olduğunda yerine yedek batarya olarak oğlunu yayına alan Hatipoğlu, özellikle dini duyguların zirve noktalara ulaştığı dönemlerde tezgahının önündeki kalabalığı artırıp satışları 3'e 4'e katlamaktadır. Arka planda sürekli olarak, " Toplumda Yok Olma Noktasına Gelmiş Komşuluk İlişkilerinde Apartman Yöneticilerinin Rolü " sempozyumunda bile çalsanız dinleyenlerin " Bu kesin dini bir programdır " diyeceği bir müzik çalıyor. Bu müzik arka planda çalarken siz bir bilgisayar oyunundan bile bahsetseniz yine aynı sayıda bir dinleyici kitlesine ulaşırsınız. "Abi şurda hep yanıyorum,

Batının kör gözlerle izlediği Boğa Güreşleri

Resim
Batının kör gözlerle izlediği Boğa Güreşleri İspanya'da boğa güreşi, matador adı verilen kişinin boğanın boynuna ok saplayarak onu kızdırması, kan kaybından dolayı yavaş yavaş acı çekerek ölmesini amaçlayan bir eğlence ve yarışma biçimidir. Tabi buradaki eğlence, kendisini belli bir medeniyet seviyesinde gören, hayvanlara en az insan kadar değer veren bir topluluğun geleneksel bir eğlencesidir. Katliam için alkış tutmak Her kurban bayramında "katliam" konulu özel açıklamalar yapan bu topluluk, her hafta arenalarda onlarca boğanın acımasızca öldürülmesine alkış tutmaktadır. Kurban bayramı katliam değildir Kurban bayramı onlara göre bir katliam bile olsa, batının akıl almaz bu adetleri ile karşılaştırıldığında aslında ne denli gerekli bir şey olduğu farkedilecektir. Kurban bayramında hayvanlar belirli bir kurala göre kesilir ve hayvana eziyet edilmemesi, hayvanın acı çekmemesi sağlanır. İspanya'da ise hayvanı acı çektirerek, kızdırarak öldürmek gereklidir

Denize çöp atmayın

Resim
Bugün bir arkadaşımla boğaz turu yaptık. Beni üzen olay teknedeki birinin elindeki çöpü özellikle denize atması oldu. Neden deniz? Yere çöp atma huyu olan bir çok insan var aramızda. Fakat yere attığınız çöpü temizlemesi için her gün sokaklarda binlerce işçi çalışıyor. Ama denize attığınız çöpü kim alacak oradan? Yani kirletmene alıştık artık ama bari denize atmayalım. Sahilde yürürken de hep aynı şeyle karşılaşırım. Yani insanlar yerde gördükleri çöpleri özellikle denize doğru iterler. Sanıyorum bazı şeyleri yaparken "neden" yaptığının farkında olmadan hareket ediyorlar. Bence bir yanlış yapılacaksa hiç değilse en az zarar verenini yapmak lazım.

Teknolojiyi kullanmayı kim öğretecek?

Resim
"Teknolojiyi kullanma konusunda insanların en büyük sıkıntısı, örnek alabilecekleri doğru birinin olmamasıdır." Her geçen gün insanların kullanımı için cihazlar üretilmekte, internet siteleri, servisler ve uygulamalar yapılmaktadır. Bu yeniliklere ulaşmak da önceki dönemlere oranla daha kolay olmaktadır. Bugün asgari ücretle geçinen biri, kredi kartı sayesinde maaşının 2 katı kadar olan bir cep telefonuna sahip olabilmektedir. Aileler henüz ilkokula giden çocuklarına cep telefonu almayı bir ihtiyaç olarak görmektedirler. Okulda verilen ödevleri bir kaç dakika içerisinde internetten bulup çıktı alarak hazırladığımız ve geri kalan zamanın çoğunu sosyal ağlarda ve oyunlarda harcadığımız bilgisayara "ödev için lazımdı" diyebiliyoruz. İnce ve geniş ekranlı televizyonlar, tabletler, mobil uygulamalar için de aynı durum geçerli. İnternetteki tehlikeler Bunları problem olduğunu düşündüğüm için söylemiyorum. İmkanı olan varsa istediğini alabilir, bu kimseyi ilgilendir

İçerisine pis su damlamış bir bardak su için "Bu su temizdir" diyebilir misiniz?

İçerisine pis su damlamış bir bardak su için "Bu su temizdir" diyebilir misiniz? Anlatmak istediğim şeyi "bir grup düşünün" şeklinde açıklamaktansa, günlük hayatta özellikle öğrencilerin ve esnafların çok sık karşılaştığı şekilde anlatmak istiyorum. Söz konusu grup Gülen Cemaati. Konu ise son dönemin en sıcak gündemi olan dershaneleri kapatma mevzusu. Dershanelerin cemaat için önemi: Dershanelerin kapatılmasına şiddetle karşı çıkan, gerek kendi medyası gerekse kendi üyeleri ile toplumu yönlendirmeye çalışan cemaat, ipin ucunu öyle bir kaçırdı ki kendisi gibi düşünmeyenleri "firavun" olarak nitelendirdi. Dershaneler cemaat için en büyük gelir kaynaklarından biri. Bunun yanında cemaate adam çekmek, esnaf kazanmak ve mevki sahibi olan kişilere ulaşmak için de oyunlarını en rahat şekilde oynayabilecekleri bir yer. Ücretsiz eğitimler, özel indirimler ve sonuçları babalarının mesleklerine göre belirlenen sınavlar ile kendisine yandaş çeken dershaneler, üni

Askerlik Şubesi Hatırası

Resim
Askerlik Şubesi Hatırası Bu yazıyı askerlik için tecil yada sevk işlemi yaptıracaklar için hazırladım. Yazıyı okuyarak kendinize büyük bir iyilik yapmış olacaksınız. Çünkü hiçbir değerinizin olmadığı ve sistemin işleyişi konusunda, sahip olduğunuz beyninizle bir açıklama getiremeyeceğiniz kadar saçma olan bir yerden bahsedeceğim. Okulu bitirdikten bir kaç ay sonra, hayata atılma yolundaki en büyük engelin okul olma düşüncesinin çok saçma geldiğini göreceksiniz. Çünkü okul bitince sıfatınız " öğrencilik "ten " işsiz "liğe geçiyor ve asıl problemin askerlik olduğu anlıyorsunuz. Askere gitme veya tecil ettirme konusunda bir karara vardıysanız yazının sizinle ilgili olan bölümünü okuyabilirsiniz. Askerliğimi ileri bir tarihe tecil ettireceğim 4 yıllık mezunsanız yada üniversitede 4 yıl okuduysanız yoklama kaçağı olmamak için her sene herhangi bir askerlik şubesine gidip görünmeniz gerekiyor. Okumaya devam edenler öğrenci belgesi getirerek yoklama işlemin

İletişim ve Akaryakıt neden özel tüketim?

Resim
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in vergilerle ilgili yaptığı açıklamada "otomotiv, iletişim, sigara, alkol ve akaryakıt" alanlarından alınan vergilerde herhangi bir indirimin olmayacağı belirtildi. Otomobil, Sigara ve alkol konusunda kendisiyle aynı fikirdeyim. Ama İletişim ve akaryakıt konusunda özel tüketim vergisinin alınması yaşadığımız iletişim çağına uygun değildir. İletişim insanların en temel haklarından biridir. Neden cep telefonu kullandığımız için özel iletişim vergisi ödüyoruz ki? İletişim için mektup mu yazmalıyız birbirimize? SMS yerine kart mı göndermeliyiz? Hem okullarda her öğrenciye tablet dağıtıp hem de internetten vergi almak ne kadar doğru? Üstüne üstlük bu alanda bir indirimin yapılmayacağının belirtilmesi ne kadar garip. Bugün her 10 kişiden 9'unun cep telefonu varken, cep telefonu ile konuşmanın neresi "özel" bir tüketim olabilir ki? Artık tüm toplum bu durumu benimsemiş. Araba ve akaryakıt konusuna gelirsek. Bir kişi arab

Cemaatlerin üst kimlik olma çabası

Resim
Artık öyle bir dönemdeyiz ki cemaatler dine zarar vermeye başladı. Cemaatlerin çoğu kendi mensuplarının çıkarları için planlar yapmakta ve çalışmaktalar. Bir cemaatin mensubu, farklı bir cemaatin mensubu ile iletişim kurmaktan kaçınmakta, insani duyguları paylaşmada, alışverişte, yolculukta, evlenmekte ve dayanışmada ayrışmaktadırlar. Bir kaç cemaatin sahip olduğu ekonomik güç sayesinde artık amaçlar Allah rızasını aşmış ve tamamen para odağına varmıştır. Bugün paranız olmadan bazı cemaatlere girmeniz ve söz sahibi olmanız mümkün değildir. Bir cemaatin gazetesini, dergisini almadan, kurban bağışlamadan, öğrencilerine maddi yardım yapmadan söz sahibi olmazsınız. Oysa hani üstünlük takvadaydı. Sizin çok güzel Kur'an okumanızın, iyi bir ahlaka sahip olmanızın, dini görevlerinizi en iyi şekilde yerine getirmenizin artık pek bir önemi yok. Eğer paranız varsa, cepleriniz doluysa ve siz bir cemaate maddi anlamda destek oluyorsanız, artık kaçırdığınız namazların, içtiğiniz içki

Borusan-a Girsin

Resim
Borusan-a Girsin Birileri var ki Türkiye’de huzur hakim olmasın, gelişmesin, düşünmesin, üretmesin diye ellerinden geleni yapıyorlar. Bunların arasında kendini aydın sanan yüzlerce çağdışı zihniyet sahibi, geri kafalı yazarlar, laiklik ve Atatürkçülük adına insanların inançlarına, giyimlerine karışan yobaz ve ahlak yoksunu dernekler ve darbeye, diktatörlüğe aç, kendi değirmenini döndürmeye odaklanmış medya kuruluşları da var. Tabi bunların kaynağı belki İsrail, belki Amerika belki de domuzların gezdiği bok çukurları. Atalarımız kanları ile bu vatanı savunurken, yahudi oldukları için evlerinde oturan şimdinin koç u koyunu, borus u, birilerinin Mustafa Kamal’i kullandığı gibi vatana hizmet adına zenginliklerine zenginlik katıyor. Yukarıdaki resimde yer alan haberi ülkesini seven bir Türk yapmış olamaz. Eğer yapmışsa ülkemi seviyorum diyen bir yahudi yapmıştır. Jandarmanın şehir dışından gelen minibüslerde kimlik kontrolü yapıp 29 Ekim kutlamalarında olay çıkmaması için önlem

Cömert müslümanlar

Resim
Cuma namazlarında öyle cömert müslümanlar görüyorum ki, önünde boşalan safı kafasını eğerek görmemezlikten gelip, yanındaki müslüman kardeşinin boş olan safa geçerek daha çok sevap kazanmasını istiyor. Hatta bazıları bu duruma öyle alıştırmış ki kendisini, eğer önündeki saftan bir kişilik yer açılırsa hemen arkasına dönüp, bir kişiye el işareti yapıyor ve boşalan safı göstererek onun geçmesini sağlıyor. Ne yazıktır ki özellikle Cuma namazlarında böyle bilinçsiz hareketler yapılıyor. Müslüman kardeşlerimiz, abilerimiz, amcalarımız ve dedelerimiz bir ön safa geçmemek için ellerinden gelen tüm gayreti gösteriyorlar. Sanırım Peygamber efendimizin bu konudaki Hadis-i Şerif’ini bilmiyorlar: “İlk safin fazileti bilinseydi, oraya geçmek için kura çekilirdi.” Öyle ki ilk saftan itibaren son safa kadar her safta sevap derecesi azalmaktadır. Namazda en az sevap kazanacağınız saf en arka saftır. Eğer saflar düzeltildiğinde bir-iki saf öne geçebildiyseniz bu sizin için çok büyük bir avan

HepsiBurada.com Anlayışı

HepsiBurada.com Anlayışı HepsiBurada.com kadar sevmediğim bir alışveriş sitesi yok. Bu yıl yaptığım son 3 siparişim de Süper Hızlı Gönderi olmasına rağmen 24 saat içerisinde kargoya teslim edilmesi gereken ürünler ortalama 5-6 gün sonra kargoya teslim edildi. Ve hâlâ satın aldığım ürünlerde 24 saat içerisinde kargoya teslim edileceği yazıyor. Gönderemediğiniz ürünün üzerinden hiç değilse Süper Hızlı Gönderi etiketini kaldırın. Süper Hızlı Gönderi etiketi bilinçli olarak yazılıyor Ürün ellerinde olmasa bile satışı az olan ürünlere bilerek Süper Hızlı Gönderi yazıyorlar. İnsanlar buna aldanıp ürünü sipariş ediyor. Onlar için, müşteri şikayet etse bile siniri geçince tekrar mecburen bu dükkana girecek. Bu taktik HepsiBurada.com gibi satışı yüksek ama iş ahlakı düşük bir firmadan beklenen, müşteriyi kandırarak satış yapma taktiğidir. Ürün yorumlarında işine gelenleri onaylıyorlar Ürün yorumlarına geciken teslimat süresi ile ilgili bir şey yazamıyorsunuz. Bu mantıklı, sonuç o

Allah Allah diyerek gidenler, tanrı uludur diye teselli buldu

Resim
İçinde yüzlerce kelime geçen yabancı müzikleri dinleyip “ezanı anlamıyorum, belki de bana küfür ediyor” diyenlerin akıl sağlığı ile ilgili problemleri olduğu, son yıllarda çok ilerleme kaydeden TIP tarafından tespit edilmiş bir durumdur. Madem ezanı anlamadığınız için Türkçe olmasını istiyorsunuz, o halde anlamadan dinlediğiniz yabancı müzikler de Türkçe olmalı. Ne mâlum belki de size küfür ediyorlardır. Ben yabancı müzikleri anlıyorum ama ezanı anlamıyorum Ezan her gün beş kez okunuyor. 60 yaşındaki bir insan, kafası çalıştığı andan itibaren yaklaşık 100.000 kez ezan dinlemiş oluyor. Dinlemiş oluyor derken kafası çalışan insanlar için olduğunu tekrar hatırlatalım. Kafası çalışmayanlar, içerisinde sadece 6 farklı ifade bulunan ezanı anlamadıklarını söyleyip, zamanında yeni bir din oluşturma adına Ezan, Kuran, Kamet ve Selâyı “Türkçe olsun, millet anlamıyor” diyenlerle aynı kafayı yaşıyorlar. Ezanlar simit saraylarında okunmuyor, camilerde okunuyor Kaldı ki ezanlar simit sarayl

Virüs üretim merkezi: Burger King

Üsküdar Meydan Burger King şubesindeki çalışanları görmelisiniz. 6 ay süreli ağır maddeleri bulunan çalışma sözleşmelerinin pişmanlıkları yüzlerinden okunuyor. “Sipariş veremeyen var mı?” bağrışmaları arasında sipariş verip beklemeye başladım. Şubede temizlik kurallarına dikkat edilmiyor. Özellikle erkek çalışanların kıyafetleri oldukça kirli. Pantolonların ve tshirtlerin üzerinde lekeler ve kirler var. Paçalarını hiç söylemiyorum, pislik içinde. Bazılarının paçaları yere değiyor. Bu elemanlar tuvalete felan da giriyorlar. Üstüne başına dikkat etmeyenlerin müşterilere çıplak elleri ile menü hazırlaması midemi bulandırdı. Gün içerisinde yoğun koşuşturma yüzünden ellerini yıkadıklarını hiç sanmıyorum. Bunu nasıl görmezden geliyorlar ve dikkat etmiyorlar anlamıyorum. Mutfakta çalışan bazı elemanlar eldiven kullanmıyor. Mağaza müdürünün bu tür şeylere dikkat etmesi gerekiyor. Siparişimi almadan uzaklaştım. Daha önce virüslü et çıktığında bir süre ara vermiştim. Ama artık görmek bile i

Sultanahmet Edebiyat Kıraathanesinde azarlama tatlısı yedim

Resim
Sınavlardan önce son Pazar gününü de kullanmak için siyahi arkadaşımla birlikte Sultanhamet’e gittik. Yemeğimizi Tarihi Hacı Osman Dönercisi 'nde yedikten sonra Ayasofya’nın kapısından içeri bakıp tramvay durağının hemen karşısındaki bu ilginç mekana girdik: Edebiyat Kıraathanesi Gerçek Kıraathane burası Günümüzde kıraathaneler, genellikle işsiz ve emekli insanların vakit öldürmek için kullandıkları, taş ve kağıt oyunları oynadıkları bir yer olduğu için kafenin içinde bir kütüphane olması çok dikkatimi çekti. Aslında “kıraathane” kelimesinin doğru karşılığı olan mekan burasıydı. Şuan her sokak başında yer alan kıraathanelerin, kıraatle bir ilgisi olmadığını biliyoruz. Herkesin elinde bir kitap Kapıda işletmenin sorumlusu bizi çok sıcak bir şekilde karşıladı ve bize lokum ikram etti. Onun bu güleryüzlü tavrı karşısında etkilendim ve güzel bir yere geldiğimizi düşündüm. İçeriye doğru ilerlediğimde sağa ve sola açılan farklı tarzlara sahip mekanların olduğunu gördüm. Bir taraf

Peygamber ocağında at ve domuz eti

Resim
Her ne kadar peygamber ocağı olarak adlandırılsa da, sakallı olan babalarımızın sosyal tesislere alınmadığı, başı kapalı olan annelerimizin tören alanlarından uzaklaştırıldığı, eşlerimizin fişlendiği bir ordumuz var. Aynı zamanda bu uygulamayı sürdürenlerin, şehit cenazelerine katılıp başı kapalı olan annelerimize ve sakallı olan babalarımıza destek olma yarışında olduklarını da görüyoruz.  Namaz kılmak ve Kur’an okumanın yasak olduğu başka bir peygamber ocağı yoktur. Ya da onların peygamber diye bahsettikleri kişi ile bizim Peygamber olarak bildiğimiz aynı değil. Edirne-Keşan'daki 4'üncü Mekanize Piyade Tugayı'nda tüketilen gıdalar askeriyenin laboratuvarlarında incelendi ve hazırlanan raporda çarpıcı bilgilere yer verildi. Ayrı ayrı numune alınarak üç kez yapılan testler, hamburger, tost gibi ürünlerin içinde domuz ve at etinin bulunduğunu ortaya koydu. Rapor ilgili komutanlıklara ulaştırılmasına rağmen bu gıdaların tugayda satışı engellenmedi.

Hiddik, Hiddank

Resim
Takım sahada iken durum ne olursa olsun, sanki bir kahvede televizyonun tam önüne oturmuş, futboldan anlamadığı halde maç izlemek zorunda kalan biri gibi, 90 dakika boyunca karşılaşmayı izleyen bir teknik adam olarak tanıdım Hiddink’i. Zaten ismini söylerken bile böyle bir kasılma oluyor ağzımda. Aldığı paraların haddi hesabı yokken her kaybettiğimiz maç sonrası kendisini melek ilan etmesi de “işini bildiğinin” bir göstergesi. TFF 5 milyon Euronun hesabını versin Biliç gibi yerinde duramayan bir adamın yıllık kazancı sponsor gelirleri ile birlikte 160 bin Euro iken, bizim Hiddik (Bilerek böyle yazıyorum) yıllık 5 milyon Euro kazanıyordu. TFF bu paranın yüzde birini amatör bir takımın antrenörüne verse, adam milli takıma Hiddikin kattığının yüz katını katardı. Hiddik hadi bitti Şampiyonadan elenmemiz ile birlikte nasıl bir zeka ile yönetildiğini anlayamadığım TFF’nin kafası dank etmiş ve durum “Hiddik hadi bitti” ye getirilmiştir. Peki verilen bu kadar para ne olacak?