En son Turkcell Recebin tavuğu reklamlarında izlediğimiz bu Rafet El Roman'ın Seni Seviyorum şarkısını değiştirmeyen kalmadı sanırım. Ama Turkcell'in ki de çok güzel olmuş.
Son günlerde yoğun bir şekilde reklamı yapılan temizlik ürünü "Kosla Oxi Action Vanish Max" biraz fazla olmaya başladı. İlk çıktığında sadece Kosla olarak tanıtılan mucize ürün artık uzaya uzaya bu ismi aldı. Bakkala gidip bana bir tane "Kosla Oxi Action Vanish Max" demek yerine bana "Vim" ver demek daha mantıklı. Ar-Ge'de çalışanlar bunu düşünmeleri gerekli. Bu ismi uzatmanın anlamı yok. Bu ürün ne yaparsa yapsın adı sadece "Kosla" olarak kalacak. Ama bu hikaye uzayacaksa ben yardımcı olmak istiyorum: Kosla Oxi Action Maxi Mükemmel Heryeri Temizler Siler Kirler Gider Vanish Max" Ben Hastayım | CELLMANN
Günlerden birgün Kütahya'dan Ankara'ya gitmek için " mecburen " yerel firma olan Kütahya Astur'dan bilet aldım. Çünkü o zamanlar başka hiç bir firma Ankara'ya gitmiyordu. İçi Eminönü alt geçitlerindeki gibi kokan Mitsubishi Maraton model otobüse bindiğimde aklıma ilk gelen şey Anadolu Seyehat'in yolcularına izlettirdiği, bazı otobüs firmalarının yaptıklarını anlatan kısa film oldu. 180 derece yatan koltuklar Koltuğum o kadar rahattı ki, arkanıza yaslandığınızı otomatik olarak algılıyor ve sınırsız bir yaslanma yeri veriyordu. Sonu yok, arkaya ne kadar iterseniz gidiyor. Ben de o sinirle arkamdaki adamın bacaklarındaki fazlaları aldım. Servis elemanına durumu bildirdim ve beni hemen başka bir koltuğa aldılar. Servis elemanı çok iyiydi. Biraz muhabbet ettikten sonra zaten yakında ayrılıp farklı bir firmaya geçeceğini söyledi. Çıldırtan soru Otobüste dondurma dağıtmaya başladılar. En önden başlayıp sırayla arkaya doğru gelen servis elemanına arka koltuk...
Matematik bölümünü kazanıp üniversiteye başladığımda fakültedeki tüm öğrencilerin kullanımına açık yalnızca 15 adet bilgisayar vardı. Bilgisayarların başında görevli biri vardı ve bu bilgisayarları ondan randevu alarak en fazla 1 saat süreyle kullanabiliyorduk. Bilgisayarlarımız devlet memuru gibiydi. Donanımı zayıf, hızı yavaş ve kapasitesi sınırlıydı. Bir yandan sayfaların açılmasını bekliyor diğer yandan da bizden sonraya randevu alan kişinin gecikmesi ya da gelmemesi için Allah'ın sevgili kullarını da anarak dua ediyorduk. Bu durumu sürekli şikayet edip sayının artırılması için diplomatik tüm yolları deniyorken, sesimi duyan bir arkadaşımdan mühendislik fakültesinde içerisinde 50-60 tane bilgisayar bulunan sınıfların olduğunu öğrendim. Üstelik bu sınıflar ders haricinde de açık oluyormuş ve bilgisayarlar süre sınırlaması olmadan kullanılabiliyormuş. İstihbaratı aldıktan sonra atalarımızın Viyana kapılarına dayandığı gibi ben de mühendislik fakültesinin kapısına dayandım. Bilgis...
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınızı yazarken Türkçe imla ve yazım kurallarına dikkat ediniz...