Kayıtlar

Nisan, 2008 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kim bu 10 diş hekiminden 9'u?

Ya yeter artık. Bildiğiniz gibi ismi bir acayip diş macunu daha çıktı. Reklamda bir diş hekimi sanki gizli kamera ile çekiyorlarmış gibi anlatıyor. Reklamın sonunda bilindik sahne: "10 diş hekiminden 9'u bu diş macununu öneriyor." Hadi ya. Kim bu 10 diş hekiminden 9'u? Kim bu 10 diş hekiminden 9'u ya? Bilen varsa söylesin. Ben bu adamların dişlerini fırçaladığına inanmıyorum. Hepsi aynı arkadaş hiç birinde fark yok. Neden bir kişi bunu önermiyor. Demek ki adamın bir bildiği var. Hem nasıl oluyor da dünyadaki diş hekimlerinin 9'u öneririr? Demek ki önlerine ne koyarlarsa Evet diyorlar. Bunların göz doktorlarına gitmesi gerekli.

Beni bu hayattan kim kurtaracak?

Sabahtan akşama kadar çalışıyorum, okula gidiyorum. Zamanımın çoğunu bu iki şey alıyor. Bunlarının yanında spor yapmak ve kitap okumak istiyorum. Ama ne mümkün. Kütüphaneden aldığım ve yarın vermek orunda olduğum kitabın sadece 8 sayfasını okudum. İşler yap yap bitmiyor. Haberleri ekliyorum yeni telefon çıkıyor. Yeni telefon çıkınca yandım. Resimleri, özellikleri derken zaten zaman geçiyor. Bir de halin varsa buna özel haber hazırla. Hazırlasan ne olacak, eklediğin telefona ertesi gün onlarca yorum gelmiş. İşin yok sa onu da oku, hataları düzelt yayına al. Bitti mi, tabiki hayır. Mağaza güncelle, özel mail atanlara cevap ver, 3G ile Görüntülü konuşmanın aynı olduğunu söyleyenlere ve Nokia E65'in ön yüzündeki sensörü kamera sananlara açıklama yap. Cep telefonu satmadığımız halde her seferinde bunun neden olduğunu açıkla. 5 yıl önce piyasadan silinen telefonun fiyatının neden yazmadığını gel de anlat. Bitmedi, Şimdi bir de forum olayı çıktı bakalım. Ah işte, aramızdaki bu aşk olmasa,

Hayata CELLMANN ile bağlanmak

Bir insan, bir eşya veya herhangi bir şey, nasıl görmek istersen onu o şekilde anlarsın. İnsan hayal gücünün elverdiği kadar kötülük işler. Bir kimseye göre kötü olan, diğerine göre iyi olabilir. Bu bize her insanın kriterinin farklı olduğunu gösterir. Kötülük bana göre ne kadar kötülük, iyilik bana göre ne kadar iyilik? Tanışmak istediğim biri hakkında küçük bir araştırma yaptım. Sonuçlar kafamı karıştırdı. Bazı insanlar benim "küçük şeyler" olarak tanımladığım sorunlara takılmış ve o şekilde görmüş, başkalarına da bunu anlatıyor. Bazıları iyi biliyor. İyi dedikleri şeyler de bana göre pek de iyi olmayan şeyler. Onun çine girip kendim öğrenmez ve söylenenlerle hareket edersem bazılarını sevindirmiş olacağım. Öğrenirsem ve bunun karşılığında zarar görürsem yine sevinenler olacak ve göğüslerini kabartıp "Biz söylemiştik" diyecek. Merak ettiğim şey insanların yeni biriyle tanışırken terreddütleri oluyor mu ve ne gibi?

Evlenme bahanesi ile aldatılan dedeler

Yarışmaydı, eğlenceydi oydu buydu derken ekranlardaki yeni moda “Evlendirme Dairesi” oyunu oynamak oldu. Flash TV’de başlayan bu dalga 14.04.2008, tarihinde daha öncede kendisi hakkında yazı yazdığım sunucu tarafından da yapıldı. Şu anda yaklaşık 6 programda bu tarz bir durumu gördüm. Reyting uğruna değil Zaten bunu hepimiz biliyoruz: Reyting uğruna değil. Yaşları artık 70’e dayanmış daha önce bir çok evlilik yapmış dedeler, saçlarının beyazlığına ve sakallarının uzunluğuna aldırmadan umutla bu tür programlara katılan şirin dedelerimiz evlenme bahanesi ile kandırılıyorlar. Televizyonları başında bunları izleyen küçük çocuklar dedelerine, “Dede sen de katılsana” diye söyleniyorlardır. Büyüklerde “Bak şu adamın yaptığına” diyerek gözlerini daha çok açıp izliyorlardır. Sunucular gelenlerin yaptıkları hareketlerle, konuşmalarla reytingin tavan yaptığını düşünerek “Oh, bugünü de kurtardık” diyorlardır. Hiç durmadan devam edin. Sonra ne oldu? Yaşlı adam programdan sonra çıkıp kendisi gibi ha

Maç Fenerbahçe'nin hakkıydı, Chelsea kazandı

Resim
Dün gece Fenerbahçe yine inanılmaz bir oyun izlettirdi bize. Erken bir gol yememize rağmen sürekli savaştık ve gol atamasakta çabamızla onları dövdük. 90 dakika boyunca içlerinde hep bir korku vardı. Çok kritik pozisyonlar vardı. Fenerbahçe'yi alkışlıyorum ve bir Türk takımının Chelsea karşısındaki bu mücadelesinden dolayı gurur duyuyorum. Bir Galatasaraylı olarak Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Liginden elenmesine çok üzüldüğümü söylemek istiyorum. Seneye inşallah final oynarız.

Su böreği güzel miydi?

Okuldan çıktıktan sonra bir an önce eve gitmek istiyordum çünkü fena bir şekilde karnım acıkmıştı. Otobüs durağına çok az kalmıştı ki yeni açılan bir kafenin üzerindeki yazıya gözlerim takıldı: "Tereyağlı su böreği" Saat 21:00 civarıydı. Şansımı denemek için içeriye girdim. İçeride 2 tane çalışan vardı. Birisinin arkası dönüktü. Su böreğinin olmadığını görünce güler bir yüzle: -Sadece bu börekler mi kaldı? dedim. -Evet sadece bunlar kaldı şu an" dedi satıcı. O an aklıma " Tamam teşekkür ederim, hayırlı işler. " demek gelmedi ve adamın yüzüne bir kaç saniye aval aval baktıktan sonra: -E şey, peki, su böreği güzel miydi? diye sordum. Sorumu tamamladığımda çalışanların yüzü hemen gülmeye başlamıştı. Arkası dönük olan kadın bir anne şefkati içerisinde diğer elemana "Git evden tepsiyi getir." dedi. Eleman da hemen eve giderek su böreği tepsisini getirdi ve bana 2 dilim börek verdiler. (Misafirler geleceğinden dolayı kalan böreğin tümünü eve götürmüşler

TurkcellPDA 5. sırada

Resim
TurkcellPDA blogu Mobilbey yönlendirme sıralamasında 5. sıraya yükseldi. TurkcellPDA'da Turkcell'e ait tüm PDA ve BlackBerry modellerini bulabilirsiniz. Bu modellere ait uygulama ve yazılım yükseltme dosyalarıda TurkcellPDA'da mevcut. Aynı zamanda video içeriğe de sahip TurkcellPDA blogunda İşTcell kampanyalarını da bulabilirsiniz. TurkcellPDA Mobilbey

Turkcell'in kapısını hızlı çarpma, geri dönmek zorunda kalabilirsin

Resim
"Turkcell'in kapısını hızlı çarpma, geri dönmek zorunda kalabilirsin." İşte bu büyük sözüne daha önce dikkat etmediğim için çok kötü bir şey yaptım: "İmaj değişikliğinden sonra farklı bir kimliğe bürünen kişiliğim, kontrol edilmesi güç, kendi kendine enerji üreten ve depolayan, hatta bu ürettiği enerjinin büyük bir bölümünü sevdiği insanlarla ücretsiz olarak paylaşarak, onlarında gözlerinin ışıldamasına, kalplerinin aydınlanmasına yardımcı olan ben, kontör almak için Turkcell Abone Merkezi'ne daldım. Geldiğimi hemen farkettiler. Çalışanların yüzüme bakarak "Ne var?" ifadesini çizmeleri aslında bana karşı gösterecekleri müşteri memnuniyetinin bir parçası değildi. Kapıyı fena hızlı kapatmıştım. Hemen merkezin en üst yetkilisinin yanına giderek: "Çok özür dilerim, yanlışlıkla oldu." dedim. Gözlerimin içine baktı, ben bu sırada bir özür daha diledim. Samimiyetimi anlayınca "Tamam o zaman çık ve bir daha gir." dedi. Evet, bu onun bana yap

Bu çekilişe lütfen katılmayın

Turkcell’in iPod Touch verdiği Ekonomik İnternet Paketi çekilişine lütfen katılmayın. Zaten 10 MB ’lık veri için tam 25 kontörünüzü alıyor. Hem pakete üye olduktan sonra eğer iptal mesajı göndermezseniz diğer ay paketin normal ücreti olan 100 kontör ile ücretlendiriliyorsunuz. Siz en iyisi abone olmayın. 35 milyon abone için 25 iPod Touch veriyorlar. Bu çok az.

Ağlayan bir palyaçoyum

Sınavın %70’i hocanın kendi yazdığı kitabının içeriğinden çıkacağı için mecburiyetten aldık bir kitap. Para peşin diyen arkadaşıma inat hocadan izin alarak veresiye kaptım kitabı. Yalnız bazılarının gözü kalmış ki, okuldan çıkışta gittiğim markette cebimden paramı çıkarmak için kenara koyduğum kitabı unutmuşum. Ertesi gün kitabı almak için markete gittim. Yolda aklıma geldi ama bu kadar çok uzatacaklarını sanmıyordum. İşte o an: Market Görevlisi: Evet elimizde bir kitap var. Söyle bakalım kitabın ismi ne? Ben Hastayım: Kitabın ismini tam olarak bilmiyorum. Zorla aldığım için ismine dikkat etmedim ama kültür ile ilgili bir şeydi… (Kültür Penceresinden) M.G: Ya sen nasıl öğrencisin dostum insan aldığı kitabın ismini bilmez mi? B.H: Evet haklısınız. Bu kitap bizim hocanın. Sınavda buradan soracağım deyince mecbur almak zorunda kaldık. Zorla elime tutuşturdular. (Cümlemi bitirdiğimde adamın eline bir koz verdiğimi hissettim. Çünkü hocanın ismini de hatırlamıyorum.) M.G: Tamam. O zaman

Geçici arkadaş aranıyor

Matematikçiler gecesine katılmak için gerekli hazırlıkları yapmış fakat yanına bir eş bulamamış arkadaşlarım için aklıma ilk gelen çözüm buydu. Onlara MSN’lerine bu cümleyi yazmalarını söyledim. :) Geçici arkadaş aranıyor. Ücret: Yemek + Yol + Yeni insanlar + Eğlence…

Tansaş yine Sanayi Bakanlığı yolcusu

Resim
Yeni liraya geçişte bana alışverişimin paraüstü olan 5 YKr’u vermedikleri için Maliye Bakanlığını, Sanayi Bakanlığını, Vergi dairelerini, Valiliği ve Belediyeyi başlarına bela ettiğim Tansaş’ın aynı hareketi ile yine karşı karşıyayım. Bu kez miktar daha büyük 50 YKr’umu, "Bizim borcumuz olsun." bile demeden benden kesen Tansaş’ın kasiyerine dönerek: “Ne yani şimdi sizin bana 50 YKr borcunuz mu var?” diye sordum. Yüzüme bile bakmadan “Evet” dedi. Güldüm ve geçtim. Nasıl olsa beni arayıp özür dileyecek ve “Paranızın üstünü gelip alabilirsiniz.” diyecek. Ben de daha önce de yaptığım gibi “Beyninizi nerenizde taşıyorsunuz? Ben bunu, bana 50 YKr’umu geri verin diye yapmıyorum. Herkes bu konudan şikayetçi, kasanızda mecburen bulundurmak zorundasınız!” diye sinirleneceğim.