Yumruğumu şişman adamın karın boşluğuna indirdim

Dün kartalı yuvasında ziyaret etmek için Beşiktaş’a geçtim. Motorumuz bir az küçük ve denizimiz biraz dalgalıydı. Ayakta beklememek için üst katta en arkada birinin yanına sıkıştım. Boğazın ortasına geldiğimizde motor iyice sallanmaya başlamıştı.Kendimi lunaparkta gibi hissetmiştim.

Hatta bir ara “Oleyyy.” diye haykırmak bile geldi içimden. Ama hemen geri gitti.

Motor kalabalık olduğundan ve arkada oturduğumdan önceden kalkıp çıkışa yönelmek daha mantıklı olacak diye düşündüm. İşte her şey bu mantıklı karardan sonra başladı.

Birkaç adım atamadan sağdaki şişman adamın karın boşluğuna yumruğu indirdim. Oradan doğrulup arkamda kalan hanımefendiye vurmamak için yanındaki adamın bacaklarını kırdım. Sağlı sollu herkes elimden tutuyor, bana destek oluyorlardı. Ben de arkama aldığım bu güç ile çıkış merdivenine kadar 4-5 kişinin ağzını burnunu dağıttım.

Merdivenlere geldiğimde hâlâ ayakta duramıyor, tutunduğum halde sağa sola çarpıyordum. Sağımda kaptan (kulübesi) vardı.

Kaptan bana “Otur, yoksa aşağıya düşeceksin şimdi, başımıza iş çıkarma, uğraştırma bizi.” dedi. Ne kadar insancıl bir davranış. Zaten önemli olan benim düşmem değil, sizin uğraşmamanız. Merak etmeyin düşersem hemen ölürüm sizi uğraştırmam.

İlk defa bu kadar izleyicinin önünde dizlerime kadar rezilliğe bulandım. Kollarımı motorun demirlerine çarptım hep. Sesleri duyuyordum, herkes bana gülüyordu. Arkama hiç bakmadan koşarak kaçtım sokak aralarına. Koştum ve gözlerimden yaşlar aktı, yanaklarımdan süzüldü. Ama gülmekten.

Macera devam ediyor
Uzaktan görevlinin sesini duyuyordum, "Acele etmeyin kalkıyor, acele etmeyin kalkıyor." Ben de kalktığına göre, bu motor tam dolmuştur, nasıl olsa acele işim yok bir sonrakine binerim diye düşündüm mantıklı olarak. İşte her şey bu mantıklı karardan sonra devam etti. Sıradaki motor Beşiktaş’a gelirken bindiğim motormuş.

İlk ben bindim ve kaptan (barakası)nın yanından geçerken, gazete okuyan gözlerin üzerime doğru yöneldiğini ve otomatik netleme yaptıktan sonra “Yine mi sen." dediğini duydum.