Batı'ranlar


Söz konusu "insan hakları" olunca, kendi dinimiz olan İslam'ın insan hakları konusunda ne dediğini bilmediğimizden dolayı batıyı örnek veririz. Bu örnekleme aslında sadece insan hakları konusunda değil. Bu ülkede yapılan yanlışları eleştirirken, "batı" olarak ifade ettiğimiz ama tam olarak neresi olduğunu bir türlü anlayamadığım yerin, her zaman doğru olanı yaptığını söyleriz.

Hayatın her alanında siyasetten sağlığa, teknolojiden alışverişe, aile hayatından eğitim sistemine kadar herşeyi "batı" her zaman iyi yapar.

Dün NTV'de "uyku" ile ilgili bir program yapıldı. Program sırasında, yapılan araştırmalar sonucu  "öğlen uykusunun" ne kadar değerli olduğundan da bahsedildi. Bunu duyunca gerçekten çok sevindim. Uyku problemi çekenler öğlen saatlerinde 45 dk. - 60 dk.lık bir arada uyuyarak gün içerisinde daha dinç olabilirler. Tabi bunu biz 1.500 yıl önce Peygamber efendimizin yaşantısından öğrenmiştik. "Kaylule" denilen uyku işte bu bilimsel araştırmaların bahsettiği uykudur.

Adalet konusunda da "batı" her zaman bizden önde oldu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi her zaman adalet dağıttı. Bizim ülkemizde verilen yanlış kararlar hiç bir zaman "batı" denilen yerde verilmedi. Daha önce bahsetmiştim, Türkiye'de idam kaldırıldı ama "apo'nun yüzünden idam cezasını kaldırmamızı isteyen" ABD'de bu ceza hâlen uygulanmakta.. Aynı ceza şeriat ülkelerinde de uygulanmakta.

Şimdi asıl meselemiz şu, 77 kişiyi öldüren ve bunu kendine bir görev edinmiş ve bu sebeple hiçbir vicdani azap çekmeyen bir katilin, mahkeme sonucu 21 yıl ceza alması. 21 yıl cezayı öldürdüğü kişi sayısını oranladığımızda her bir kişi için 3,5 ay yatacak. Ayrıca katil Breivik, 10. yıl sonunda  durumuna göre şartlı tahliye edilebilecek. Yani bizim için en kötü, katil Breivik için en iyi ihtimalle her bir suçlu için 1,5 ay yatmış olacak.

Şimdi bu karara mı şaşıralım yoksa "batı" hayranlarının "Nasıl olur ya, bu adamı işkence yaparak öldürmek lazımdı." dediklerine mi şaşıralım? İşte şimdi, şeriat kurallarına göre yaşayanlar kendi kararları için şikayet etmezken, bu kuralları eleştirenlerin "yeri geldiğinde" nasıl da bu kararlara ihtiyaç duyuyor görülmekte. Şeriat cezaları mağdur durumdaki insanın vicdanını tatmin edecek şekildedir.

Breivik şeriata göre yargılansaydı
Mesela katil Breivik şeriata göre yargılansaydı, herkesin görebileceği bir yerde, taşları ölen insanların yakınları tarafından atılacak şekilde öldürülecekti. İslam dinini gerici ve şeriat kurallarını da zalimlik olarak görenler, yapılan saldırılarda çocuklarını kaybedenlere bu soruyu sorsunlar ve cevaplarını onlardan alsınlar:

"Çoğu genç olan 77 kişinin katiline 21 yıl ceza verilmesi mi sizi tatmin eder yoksa sizin tarafınızdan taşlanarak öldürülmesi mi?"

Kaldı ki illaki 77 kişiyi öldürmesine gerek yok. Zaten dinimize göre "bir kişiyi haksız yere öldüren kişi tüm insanları öldürmüş gibi" kabul ediliyor. İnsan düşünmeden edemiyor, bir sevdiğimiz alkollü araç kullanan sorumsuz bir kişi tarafından öldürülse veya tecavüz edilip vucüdu parçalanarak çöpe atılsa ona verilecek 10 yıllık - 20 yıllık ceza bizi tatmin eder mi?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Apple iPod Shuffle 3. nesil kullanımı

"Kosla Oxi Action Vanish Max" fazla oluyor

Arif Sinan ünlü mü ünsüz mü?