Meyhanelerde kurtarılan vatan: İstanbul Hatırası

Tarık Şerbetçioğlu’nun yazıp yönettiği İstanbul Hatırası adlı oyun Cumhuriyetin kuruluş yıllarında başlayan bir aşk hikayesini anlatıyor. Yaşanmış bir hikaye olan oyun, Ramazan ayında her gece eğlenmeye giden Ali’nin pavyonda çalışan bir konsomatrise olan aşkını anlatıyor. Henüz Cumhuriyet kurulmadığı için, Osmanlı Devleti kanunları nedeni ile sahneye müslüman Türk kızlarının çıkması yasaklanmış. Bu sebeple pavyondaki erkekleri eğlendirecek, herkesin masasına oturacak ve her geceyi farklı bir erkekle geçirecek kadınlar müslüman Türk kızları yerine ecnebilerden seçiliyormuş. Cumhuriyet kurulduktan sonra bu yasak kalkmış ve pavyonlarda Türk kızları da çalışmaya başlamış.

Ali o dönemde Osmanlı Devletine muhalefet olan bir gazetede çalışıyor. Pavyondaki kızı ilk gördüğünde aşık olan Ali, bunu ilk arkadaşı Namık’a söylüyor. Arkadaşı Namık’ın yardımlarıyla kızla tanışıyor. Pavyonun sahibinin bir oyuncunun gelmemesinden dolayı zorda kalması nedeni ile eline bir fırsat geçiyor ve Ali de düzenlenen oyunlarda oynama fırsatı buluyor. Böylece kızla arasındaki muhabbet artıyor.

Tabi bu sırada yurdun dört bir yanında düşmana karşı cepheler açılıyor. Ali de bu cephelerde savaşıyor. Çanakkale cephesinden dönüp eve gelen Ali sevgilisini aramaya başlıyor. Fakat Fransızlar şehri işgal etmiş ve halka zulüm yapıyor. Fransız askerler kadınlara tecavüz ediyor, esnafın malını çalıyor ve camileri ateşe veriyorlar. Ali memleketine döndüğünde bir Fransız komutanın sevgilisine göz koyduğunu ve onu öldüresiye dövdüğünü öğreniyor. Bu sebeple onu öldürmeye karar veriyor.

Yine arkadaşı Namık’tan yardım alan Ali, Ankara’ya gittiğini düşündüğü sevgilisine ulaşmak için Anadoluya silah kaçıran gençlerin arasına karışmak istiyor. Namıkla birlikte Yorgo’nun meyhanesine giden ve burada plan yapan Ali içkisini yudumlarken, Fransız komutanın yan masada olduğunu görüyor. Ali meyhane çıkışında komutanı öldürüyor ve intikamını alıyor.

Oyun 2 saat’den fazla sürdü. Beni etkileyen sahneler tüm yurdun düşman işgali altında olmasına rağmen insanların Ramazan ayında bile her gece pavyona gidebilmesi ve vatanı kurtarmak için Yorgo’nun meyhanesinde rakılarını yudumlarken, biri duyar korkusuyla kısık sesle konuşarak plan yapmaları oldu.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Apple iPod Shuffle 3. nesil kullanımı

"Kosla Oxi Action Vanish Max" fazla oluyor

Arif Sinan ünlü mü ünsüz mü?