Alın bunu!

İstanbul’a yağmur yağıp arap kızının camdan baktığı günlerdi. Dayanıklı ev aletleri alışveriş merkezinde Türkiye maçını izledikten sonra eve dönmek için yola çıktık. Bir anda yağmur yağmaya başladı. Adımlarımla birlikte hızlanan yağmur, saçımın telinden ayağımın en favori parmağına kadar ulaşmış, tüm vucudumu işgal etmişti.

Yolu kapatmışlar
Artık hem iç dünyamda hem de dış dünyamda sırılsıklam olmuştum. Arabaya binip eve doğru yol almaya başladım. Uzun sürdü biraz fakat artık çok az kalmıştı. 1-2 sokak sonra eve ulaşacağım derken onlarca polisin yolu kapattığını ve arabaları durdurduğunu gördüm.

Kafa pencereden içeriye
Normal olarak beni de durdurdualar. Kafasını arabanın camından içeri sokup “Kimliğiniz lütfen?” diyen görevliye aynı şekilde kafamı dışarı çıkarıp ehliyetimi uzattım. “Hayır kimliğinizi istiyorum.” dedi. Kimliğimin üzerimde olmadığını söylediğimde, tek bir cümle ile beni birazdan çekilecek olan komedi filminin başrol oyuncusu yaptı: “Alın bunu!”

Film başlıyor
Arabamı hemen kenara yanaştırmamı istediler. Artık pencereden kafasını sokan bir değil üç polis vardı. Beni ve arabayı inceliyorlar, arabanın içinde neden ıslandığımı sorguluyorlar ve üzerimi aramak için hazırlanıyorlardı. “Lütfen araçtan iner misiniz?” sorusunu “Teşekkür ederim, iyi günler.” diyerek cevaplayan biri için en zor sahne az sonra başlıyordu.

Dur...
Arabadan indim, biri TC kimlik numaramı soruyor, biri ev, iş okul durumumu soruyor diğeri ise eliyle beni kendisine çekerek üzerimi aramak için sıra bekliyordu. Ve bir anda “Dur” sesiyle bütün dikkatler üzerime çekildi. Filmi izlemek için onlarca polis ve bu polislerin durdurduğu araçlardaki yolcular gelmişlerdi.

Yoksa gıdıklanıyor musun?
Evet, üzerimi ararken gıdıklanıyorum. Bu benim elimde değil. Polis şaşkınlıkla “Ne o, yoksa gıdıklanıyor musun?” dedi ve diğer arkadaşları ile birlikte güldüler. Gözlerimi kapamamı istedi ama olmadı. “Tamam hazırım.” diyorum ama olmuyor, yine gülüyorum. En sonunda bir çözüm bulduk. Kendi kendimi arayacaktım.

Ben artık gideyim
Ceplerimdeki tüm araç ve gereçleri çıkardıktan sonra üç polislede sırayla göz göze geldik. Bana hiç bir şey söylemeden bakıyorlardı. Muhabbet devam etsin diye şu açıklamayı yaptım:
“Bakın ben gerçekten masumum, kimseye birşey yapmadım, o halde ben artık gideyim.”

Son
Tekrar kahkahalar ve “tamam gidebilirsin” cevabından sonra arabama atladım. Pencere açık olduğundan arkamdan konuşulanların bir kısmını duydum. O halime çok güldüler.

Yorumlar

  1. Senin bu üzerini arama olayların hep çok komik oluyor zaten :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Yorumlarınızı yazarken Türkçe imla ve yazım kurallarına dikkat ediniz...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Apple iPod Shuffle 3. nesil kullanımı

"Kosla Oxi Action Vanish Max" fazla oluyor

Arif Sinan ünlü mü ünsüz mü?