Kayıtlar

Seve seve ödemezsen saya saya ödersin

Yaklaşık 9 ay önce bilgisayarımdaki 7 parçanın değişmesi üzerine Gold Bilgisayar ’a dava açmış ve paramın geri iade edilmesini istemiştim. Davayı kazanmama rağmen Gold Bilgisayar parayı vermekten çekinmiş ve icra yoluna başvurmuştum. Yasal ödeme süresi sonunda da parayı ödemediklerini görünce son çare olarak haciz işlemleri başlattım. Ve dün (29.01.2010) bu uzun süren yolculuğun sonuna gelindi. Gold Bilgisayar seve seve ödemediği parayı, haciz memurunun eline saya saya ödedi. Saya saya ödetirler adama :) Fatura bedelinin üzerine, mahkemede, icra müdürlüğünde ve haciz işlemleri sırasında harcadığınız tüm parayı firmadan alabiliyorsunuz. Ayrıca bu paranın yasal faizini de isteyebiliyorsunuz. Haklıysanız lütfen hakkınızı arayın ve firmaların tüketicileri mağdur etmelerini engelleyin. Hakkınızı sonuna kadar arayın Hiçbir yasal kararı dikkate almayan ve her seferinde ilgileneceklerini söyleyerek beni oyalayan Acer ve Gold Bilgisayar firmaları, bu tür sonuçlarla karşılaştığında, mağdur dur

Anne biz ne zaman yaşlanırız?

Resim
Sıcak bir yaz günüydü. İşe gitmek için saat 12:00’de yola çıkmış :) ve yine yanlış otobüse binmiştim. Durağa geldiğimde 1B yerine hep 12’ye biniyorum. Bu bende okuldan kalan bir alışkanlık oldu. Otobüs geliyor ve ben de diğer insanlar gibi biniyorum. Sonra Kadıköy üzerinden tekrar Altunizade. İşe giderken kafamda yeni fikirler olduğu için bazen böyle karışıklıklar oluyor. Kaptanın arkaya doğru ilerler misiniz demesini beklemeden arka sırada karşılıklı oturan iki küçük kız gördüm ve onların yanına gittim. 6-7 yaşlarında iki küçük genç kız. Çok komiklerdi. Bu komiklik otobüse orta yaşlı bir hanımefendinin binmesiyle annnelerine de bulaştı. 1.Perde Otobüse binen kadın arkaya doğru ilerleyip yanımıza gelince, bu küçük kızların annesi de: - “Hadi kızım gelenlere yer verin.” dedi. Kızlardan biri hemen cevap verdi: + ”Hayır, ben kalkmam.” Diğeri de ona katılınca anne şöyle dedi: - “Ama bakın teyzeye yer verin, yaşlı o yazık hadi.” Ben olayı radyodan dinlerken bir anda aramı dönerek artık uzun

Dünya'nın en iyi insanı

Resim
Bunu mu demek istediniz :)

Killer Driver Pro Evolution

Resim
Harika görsel efektlere sahip, çok eğlenceli bir oyun. Oyunda şehirde yer alan dükkanları soyup, sahiplerini öldürerek polisten kaçmaya çalışıyorsunuz. İzinizi kaybettirip başka dükkanları soymalısınız. Çünkü benzin almalı ve arabanızı tamir ettirmeli ve bakım yaptırmalısınız. Sizinle birlikte polislerde gelişiyor. Bunun için arabanızı da değiştirmelisiniz. Araba da çalabiliyorsunuz. Modifiye ederek çaldığınız arabaları hızlandırabiliyorsunuz. Çok yakında Türkiye'de de tamamı Türkçe olarak satışa çıkacak olan oyun, araba yarışı oyunlarını sevenlere farklı bir heyecan verecek.

Artık ben de Şarkgülü Kırtasiye dostuyum

Resim
Yazmayı çok sevdiğimden mi bilmiyorum ama ben kalemimi çok seviyorum. Onu elime aldığımda bana bir özgüven geliyor ve kalemi bir güç olarak görüyorum. Her zaman beyaz renkli kalemleri tercih ederim. Beyaz beni rahatlatıyor. Bugüne kadar kalem ve silgiye verdiğim paralarla GAP projesi tamamlanabilir veya İstanbul Boğazına 3. köprü yapılabilirdi. Nasıl olduğunu bilmiyorum ama kalemimi ve silgimi 1-2 ay içerisinde kaybediyorum. Sürekli uç kırıyor Yine 2 hafta önce tasarımı hoşuma gittiği için Magnum markalı bir kalem aldım. İçinde uç olmadığı için kalemin sağlam olup olmadığını deneme fırsatım olmadı. Eve gelip yazmaya başladığımda sürekli uç kırdığını ve takılma yaptığını gördüm. Geri götürecektim ama üzerindeki barkodu çıkardığım için biraz çekindim. 1 hafta kullandım fakat gerçekten hayatımın en zor güleriydi. Yeniden bir kalem alabilirdim fakat... Artık aldığım yere de iade edemezdim. Neredeyse 2 hafta olmuştu. Yeniden bir kalem alabilirdim fakat bunu yapmadım. Çünkü ortada bir sorun

Hakkımda yazısı hakkında

Kendim yazdım ama her okuduğumda nedense çok hoşuma gidiyor. Acaba insanlara göstermek istediğim Selman mı bu, olmak istediğim Selman mı, yoksa gerçekteki Selman mı? Sen kimsin Selman? yazısı güncellendi.

Ne kadar yalnızım?

Resim
Hep cevabını aradığım bir soruydu bu. Yalnızlığın büyüklüğü kalabalıkla ölçülür. Etrafınızda ne kadar büyük bir kalabalık varsa, siz o kadar çok yalnızsınız. İletişim yolları arttıkça daha az iletişim kuruyoruz Yıllar öncesinde sadece mektuplaşma vardı. Şimdi ise en uzak arkadaşıma ulaşabileceğim yollar: Cep telefonu, e-posta adresi, Sosyal ağ hesabı. Ve bunlar sürekli elimin altında olan, anında ulaşabileceğim yollar. Fakat ben çoğunu özel günlerde dahil arayıp sormuyorum. İnsan neden yalnız kalıyor? Bu soruyu sorduğum bir çok kişi “Kimse beni anlamıyor.” demişti. Fakat ben cevabın bu olmadığını düşünüyorum. Etrafımızdaki insanların bizi anlamasını beklemekten önce, bizim kendimizi anlamamız gerekli. Biz daha kendimizi anlayamadık. Bu yüzden bu durum insanı yalnızlığa itiyor.