Kayıtlar

Aralık, 2008 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kar Topu savaşı Gazisi Selman Paşa

Resim
Bulunduğu il sınırları içerisine düşen ilk kara, içindeki sesi dinleyerek yol aldığı sırada değen Gazi Selman Paşa 1 haftadır sağ kolunu kaybetmenin acısını yaşıyor. Gidiş biletini almak isteyen fakat dönüşte yer bulamazsam geri gelemem korkusu ile hayatının en hareketli günlerini geçiren arkadaşının, Selman Paşa’nın penceresine yaptığı taciz ateşleri sonrasında çıkan savaşta, tam anlamıyla bir insanlık komedisi yaşandı. Savaş nasıl başladı? Karargahında yeni sene için planlar yapan Selman Paşa, camına gelen kar toplarıyla sarsıldı. Hemen arka odadaki depoda sakladığı kar eldivenlerini ve atkısını çıkaran Selman Paşa, savunma pozisyonu aldı. Yoğun kar topu atışlarının ardından, pencereden bakıp arkadaşına “Bekle geliyorum.” diyen Paşa Hazretleri, 2 saat boyunca devam edecek olan bir savaşın içine girdiğinden habersizdi. Önce çocuklar Paşa’nın hayatında çocukların özel bir yeri vardı. O yüzden bu savaşta onlara öncelik tanıdı ve aynı sokakta oturduğu 2 çocuğa, hafif buzlanmış olan ve bü

Nasıl ölmek isterdiniz?

Ölüm her insana hayatında bir kere rastlayan olan bir şey. Az olanların değeri fazla olduğundan, ölüm de bizim için çok değerli bir olaydır. Bu kadar değerli olmasına rağmen insanların istemedikleri ve hatırladıklarında korktukları bir şeydir ölüm. Sonrası için insanların inandıkları farklı şeyler vardır. Ama neye inanırsanız inanın, ölüm anı, bugüne kadar gördüğümüz her şeyden çok farklı olacaktır. Yıllarca ölümü bekleyen yatalak bir hastanın hissettiklerini çok merak ettim. Sabah olduğunda gözlerini açmak nasıl bir duygu? Koskoca dünya küçük bir yatağa sıkışmış ve hareket yok. İdam sehpasında boynunda ip takılan birinin içinden geçenleri merak ettim. Acaba insan o an ne düşünür? Yaptıklarını mı, yoksa yaşasaydı yapmak istediklerini mi? Savaşta yaralanıp kan kaybeden ve ölümün hafifliğini üzerinde yavaş yavaş hisseden o askerin kısık gözlerinde neler canlandığını, aklından neler geçtiğini çok merak ettim. Uzun zaman önce izlediğim bir videoda bir zenciyi ailesi ile birlikte yere yatır

Bolu'dan Ankaraya 30 Km. hızla geldim

Resim
Bolu tüneline girmemize 1-2 dakika kalmıştı ki araba son defa 4. vitesten 3. vitese geçiyordu. Çünkü daha sonra devam eden yolculuğumuzda hiç 4. vitese çıkamadı. Baskı balatanın bedeli 400 YTL İstanbul’dan Ankara’ya giderken Bolu Tüneli önünde arabanın baskı balatası bitmişti. Bilenler bilir gaza basansız da araba gitmiyor, bağırıyor. Araba o haldeyken ortalama 30 Km hızla Bolu’da bir tamirciye gittim. Adam arabanın tamiri için, ertesi gün keseceği kurbanın parasını benden istiyordu: 400 YTL. Evet, kötü bir durum. Arefe günü, ertesi gün bayram ve benim bir an önce Ankara’da olmam gerekiyor. Sadece 2 kere yokuş aşağıya Adam almayı planladığı 400 YTL için 4 saatini tamir için ayıracağını da söyledi. Yani bu şu demek oluyor: Saflığımdan yararlanıp eti bedavaya getireceği gibi, benim zamanımı ve paramı da alarak işleri büyütmek istiyordu. Elbetteki buna izin vermedim. Sadece 2 kere yokuş aşağıya boş viteste 110 Km. hıza çıkmayı göze alarak ortalama 30 Km. hızla Bolu’dan Ankara’ya geldim. G

Bu nasıl bedava oluyor?

Turkcell'in Ramazan ayında düzenlediği ve daha sonra sürekli hale getirdiği bir kampanya var. 20 kontör karşılığında saat 21:00 ile 06:00 saatleri arasında tüm Turkcell aboneleri ile sınırsız konuşabiliyorsunuz. Fakat kampanya tanıtımlarında "HazırKartlılara gece konuşmak bedava." sloganı ile tanıtılan bu kampanya nasıl bedava oluyor anlamıyorum. Kampanya hakkında detaylı bilgi için tıklayınız. Merhaba, GECE BEDAVA isimli kampanyanızın tanıtım metninde şöyle bir ifade yer alıyor: "HazırKartlılar Gece Bedava konuşuyor. 20 kontör karşılığı aynı gün gece 21:00'dan sabah 06:00'a kadar tüm Turkcell'lilerle bedava konuşun." Bedava olarak bildiğimiz, karşılığında bir bedel ödemeden alınandır. Eğer gece 21:00 ile 06:00 saatleri arasında bedava konuşacaksam 20 kontör ne anlama geliyor? Eğer 20 kontör vererek konuşacaksam, bu nasıl bedava oluyor? Teşekkür ederim.

Üşüyünce ne yaptık?

Sağlığı bozuk bir insan olarak doktorumu yanımdan hiç ayırmıyorum. Tedbirli olmak gerekiyor. Öleceksen bile güzel öl derim kendime hep. Soğuk bir kış gününde doktorumla buluşmak için randevu almıştım. Beni beklediği yere gelene kadar zaten sıfırın altına düşmüştüm. Birbirimizi bulduktan sonra ısınmak için sıkıca sarıldık. Fakat ikimizde donma noktasında olduğumuzdan aramızda bir ısı alışverişi olmadı. Tamamda üşüyünce ne yaptın onu anlat Sıcak havaya göre soğuk havada insan daha mantıklı oluyor. Çok üşüyorduk ve bu problemi çözmemiz gerekiyordu. Aklıma giyim mağazalarına girip üzerimize bir şeyler giyip çıkarmak geldi. Yeni sezon ürünlerini kat kat katlayan görevlinin elinden alıp, umursamaz bir biçimde bozup dağıtacak ve elbiselerin tüm sıcaklığını gece bitene kadar depolayacaktık. Öyle de yaptık zaten Üzerime giydiğim kalın poların nasıl olduğunu soran doktoruma çok sıcak şeklinde bir cevap verdim. Bunu duyunda o da aynısını alıp giydi. Ben görevlilerin duyması için yüksek sesle “Bu