Kayıtlar

Turkcell'in kapısını hızlı çarpma, geri dönmek zorunda kalabilirsin

Resim
"Turkcell'in kapısını hızlı çarpma, geri dönmek zorunda kalabilirsin." İşte bu büyük sözüne daha önce dikkat etmediğim için çok kötü bir şey yaptım: "İmaj değişikliğinden sonra farklı bir kimliğe bürünen kişiliğim, kontrol edilmesi güç, kendi kendine enerji üreten ve depolayan, hatta bu ürettiği enerjinin büyük bir bölümünü sevdiği insanlarla ücretsiz olarak paylaşarak, onlarında gözlerinin ışıldamasına, kalplerinin aydınlanmasına yardımcı olan ben, kontör almak için Turkcell Abone Merkezi'ne daldım. Geldiğimi hemen farkettiler. Çalışanların yüzüme bakarak "Ne var?" ifadesini çizmeleri aslında bana karşı gösterecekleri müşteri memnuniyetinin bir parçası değildi. Kapıyı fena hızlı kapatmıştım. Hemen merkezin en üst yetkilisinin yanına giderek: "Çok özür dilerim, yanlışlıkla oldu." dedim. Gözlerimin içine baktı, ben bu sırada bir özür daha diledim. Samimiyetimi anlayınca "Tamam o zaman çık ve bir daha gir." dedi. Evet, bu onun bana yap

Bu çekilişe lütfen katılmayın

Turkcell’in iPod Touch verdiği Ekonomik İnternet Paketi çekilişine lütfen katılmayın. Zaten 10 MB ’lık veri için tam 25 kontörünüzü alıyor. Hem pakete üye olduktan sonra eğer iptal mesajı göndermezseniz diğer ay paketin normal ücreti olan 100 kontör ile ücretlendiriliyorsunuz. Siz en iyisi abone olmayın. 35 milyon abone için 25 iPod Touch veriyorlar. Bu çok az.

Ağlayan bir palyaçoyum

Sınavın %70’i hocanın kendi yazdığı kitabının içeriğinden çıkacağı için mecburiyetten aldık bir kitap. Para peşin diyen arkadaşıma inat hocadan izin alarak veresiye kaptım kitabı. Yalnız bazılarının gözü kalmış ki, okuldan çıkışta gittiğim markette cebimden paramı çıkarmak için kenara koyduğum kitabı unutmuşum. Ertesi gün kitabı almak için markete gittim. Yolda aklıma geldi ama bu kadar çok uzatacaklarını sanmıyordum. İşte o an: Market Görevlisi: Evet elimizde bir kitap var. Söyle bakalım kitabın ismi ne? Ben Hastayım: Kitabın ismini tam olarak bilmiyorum. Zorla aldığım için ismine dikkat etmedim ama kültür ile ilgili bir şeydi… (Kültür Penceresinden) M.G: Ya sen nasıl öğrencisin dostum insan aldığı kitabın ismini bilmez mi? B.H: Evet haklısınız. Bu kitap bizim hocanın. Sınavda buradan soracağım deyince mecbur almak zorunda kaldık. Zorla elime tutuşturdular. (Cümlemi bitirdiğimde adamın eline bir koz verdiğimi hissettim. Çünkü hocanın ismini de hatırlamıyorum.) M.G: Tamam. O zaman

Geçici arkadaş aranıyor

Matematikçiler gecesine katılmak için gerekli hazırlıkları yapmış fakat yanına bir eş bulamamış arkadaşlarım için aklıma ilk gelen çözüm buydu. Onlara MSN’lerine bu cümleyi yazmalarını söyledim. :) Geçici arkadaş aranıyor. Ücret: Yemek + Yol + Yeni insanlar + Eğlence…

Tansaş yine Sanayi Bakanlığı yolcusu

Resim
Yeni liraya geçişte bana alışverişimin paraüstü olan 5 YKr’u vermedikleri için Maliye Bakanlığını, Sanayi Bakanlığını, Vergi dairelerini, Valiliği ve Belediyeyi başlarına bela ettiğim Tansaş’ın aynı hareketi ile yine karşı karşıyayım. Bu kez miktar daha büyük 50 YKr’umu, "Bizim borcumuz olsun." bile demeden benden kesen Tansaş’ın kasiyerine dönerek: “Ne yani şimdi sizin bana 50 YKr borcunuz mu var?” diye sordum. Yüzüme bile bakmadan “Evet” dedi. Güldüm ve geçtim. Nasıl olsa beni arayıp özür dileyecek ve “Paranızın üstünü gelip alabilirsiniz.” diyecek. Ben de daha önce de yaptığım gibi “Beyninizi nerenizde taşıyorsunuz? Ben bunu, bana 50 YKr’umu geri verin diye yapmıyorum. Herkes bu konudan şikayetçi, kasanızda mecburen bulundurmak zorundasınız!” diye sinirleneceğim.

VATMANN logo çalışması 2. Bölüm

Resim
Daha önce gösterdiğim VATMANN logosunu biraz daha geliştirdim. Logo çalışması yapmak çok zevkli ama çok zaman alıyor. Var olan Logoyu bu hale getirmem 3 saatimi aldı.

Diş Doktoruna Ayıltma Ücreti Ödedim

Resim
Diş Doktoruna Ayıltma Ücreti Ödedim İmamsız bir köy varmış. Bir gün köye bir adam gelmiş ve demiş ki: Ben size imamlık yaparım, namazınızı kıldırırım ezanınızı okurum ölülerinizi yıkarım. Yalnız bir şartım var: Ölülerinizi yıkarken ben yalnız kalacağım kimse içeriye girip bakmayacak demiş. Köylülerde bu adamın şartlarını kabul etmiş. Adam her türlü hizmeti veriyormuş. Ölüler olduğunda bir odaya yalnız giriyor ölüyü yıkayıp çıkıyormuş. Bir gün muhtar demiş ki: Bu adam bizim ölüleri yıkıyor ama doğru mu yanlış mı bilmiyoruz. Ben ölü taklidi yapıp odaya girsem, beni bir yıkasa bizde doğru mu yıkıyor yanlış mı yıkıyor görürüz. Bunun üzerine muhtar öldü diye haber çıkarmışlar. Adam muhtarı odaya almış. Sıcak suyu muhtarın vücuduna vurunca muhtar ayağa fırlamış. Muhtarın ölmediğini gören imam eline aldığı sopayla muhtarı öldürmüş. Sonrada yıkayıp işini bitirmiş ve dışarı çıkmış. Muhtarın oğullarının yanına gidip, Siz bana iki kat fazla para vereceksiniz demiş. Çocukları neden diye sormuş