Kayıtlar

Koşmaya başladı

13 Şubat tarihinin bende bir iyi bir de kötü yanı var. İyi olan tarafı Mobilbey'in yayın hayatına başlama günü olması. Kötü olan yanı ise Halime'nin doğum günü olması. Bu konunun Halime ile ilgili olan tarafına yukarıdaki Ben Dövdüm  (artık yok) linkinden ulaşabilirsiniz. Son bir sene içerisinde Mobilbey'de çok güzel gelişmeler yaşandı. Özellikle okulun tatil olduğu dönemlerde çok yoğun çalışmalar yaptım. Yazın katıldığımız Cebit fuarında yaşananları hatırlamak bile istemiyorum. Fiziksel ve ruhsal açıdan tam bir çöküş yaşamama ve 1-2 ay boyunca kendimi kaybetmeme neden oldu. Neyse önemli değil Cebit'te çok sıkıntı çektik ama her zorluğun arkasında da bir kolaylık olduğunu gördük. Eğer bir işi gönülden severek yapıyorsanız zorluğuda, acısı da size tatlı geliyor. Gerçekten önemli olan ne diye sorarsanız, gerçekten önemli olan insanların ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve bizden beklenileni tam anlamıyla sunabilmek. Akılma geldi Aklıma gelmişken geçen gün tekrar fark

Ya çıkarsa

Resim
Kampanyalara katılma hastalığım bir gün başıma dert açarmı bilmiyorum ama tatil günü başladığından beri kampanyalara katılma oranım normal seviyemin çok üstüne çıkmış durumda. BurGer King’in Audi A3 kampanyasını o kadar abarttım ki, neredeyse menüyü orada bırakıp sadece çekiliş kartlarını alıp gidecek duruma geldim. Bu kampanya hastalığım geçmek bilmiyor. En son hangi kampanyalara katıldım BurgerKing Audi A3 Garanti iPod kampanyası Capitol Audi R8 çekilişi

Haklıysanız sakin olmayı başarabilirsiniz

Resim
Bu zamana kadar elektronik ürünlerle ilgili servis şikayetleri okumuşsunuzdur veya bunu kendiniz yaşamışsınızdır. İşte size kendimden bir örnek veriyorum. Haziran 2008’de belirttiğim arıza ile başlayan servis süreci hâlâ devam etmekte. Haziran 2008 Bilgisayarımı ekranının altında kalan kablo, kamerası, DVD yazıcısı ve işlemcisi ile ilgili problemlerden dolayı servise verdim. Ekran ve DVD değiştirildi. Diğer iki parça ile ilgili problem olmadığı söylendi. Bilgisayarımı orada açarak kameranın çalışmadığını servis elemanına gösterdiğimde cihazımı tekrar aldılar ve bir 15 gün daha bekledim. Bu arızalarla ilgili detaylı anlatımı buradan okuyabilirsiniz. Ocak 2009 İşlemci kitlenmesi ile verdiğim cihazı 9 Şubat’ta HHD değişimi ile geri aldım. Aynı günün akşamı arızanın tekrarladığını görünce 10 Şubat’ta bilgisayarı servise yeniden verdim. 11 Şubat’ta fan değişimi ile geri aldım. Arızanın devam ettiğini görünce bana inanmayacaklarını düşünerek video ile bilgisayarı kayıt altına aldım ve arızay

4 parça değişimine yeni ürün verme

Bilgisayarımı 4. Kez servise verdim. Kamera, DVD yazıcı ve ekrandan sonra şimdi de harddisk değişti. Yönetmeliklere baktığımızda garanti kapsamı içerisinde bulunan bir cihazın son bir yıl içerisinde aynı yerden 3 farklı yerlerden 4 arıza yapması ve bu arızaların tümünün parça değişikliği ile giderilmesi durumunda tüketicinin yeni ürün talep etme hakkı vardır yazıyor. Fakat böyle bir şey yok 4. kez değişim kararı alındığı için firmaya yeni ürün talep ettiğimi söyledim. 15 gün önce 4 parça değişikliği olduğunda değiştiriyoruz açıklamasına karşılık 5 parça olması gerekiyor cevabı geldi. Kaymakamlıktaki hakem heyetine başvuruda bulundum ve müdür beyden direkt bilgi aldım. Konuyla ilgili bir yönetmelik veya kanun yok. Firma ister 5’te değiştirir ister 100’de. Bu firmaya kalmış bir şey. Eğer elinizde “4 olduğunda değiştireceğim.” yazılı bir belge varsa bunu hallediyorlar. Fakat böyle bir belgeniz yoksa firmanın uygulamasına katlanacaksınız. Firmadan da aynı cevap Firma yetkilileri de müdür b

İnsanları anlamaya çalışmak

İnsanları anlamak için öncelikle onları anlaşılmaz kılan şeyin ne olduğunu bilmemiz gerekir. Ama ben bundan bahsetmeyeceğim. İç huzurunuzu bozabilecek durumlardan birisi de insanları anlamaya çalışmaktır. Bugüne kadar belli amaçlarım doğrultusunda insanları gizli veya açıktan yönlendirdim ve hayatlarına girdim. Bazı insanlar için yaptığım bu planların sonunda hep pisikolojik olarak zararlı çıktım. Olaylara dışarıdan bakabilmek, gerçekçi olmak ve iyi bir analiz yapmak çok önemli. Bunu yapamıyorsanız bile, size bu raporu sunan birinin olması gereklidir. İnsan daha kendini anlayamazken ben nasıl insanları anlayabilirim? Hayat her zaman istediğiniz şekilde gitmiyor. Ne kadar güçlü olursanız olun beklemediğiniz noktalardan saldırılar alıyorsunuz. Yaşamınızı devam ettirirken insanları merkez seçmek yerine, kendiniz merkezde durun. Amacınızı hiçbir zaman unutmayın. Bu dünyaya mutlu olmak için geldik. O halde imkanlarınızı mutlu olmak amacı ile kullanın. Başkalarının hareketleri ve davranışlar

Sağlık karnesi

Bu karneye neden sağlık karnesi dediklerini anlamıyorum. İnsanlar hasta olduklarında, doktor bu karneye hastalığı hakkında bilgi ve iyileşmesini sağlayacak ilaçları yazıyor. Bu karneye hastalık karnesi veya ilaç karnesi ismi verilmeli. Sonuçta karne değimiz şey konuyla ilgili içerikten oluşur. Geçen sene Haziran ayında kapanan karnem, öğrenci belgemi göndermeme ve onlarca kez telefon etmeme rağmen ancak 7 ay sonra devreye girdi. En son aradığımda bilgisayarların arızalı olduğu ve Ocak sonuna kadar halledeceklerini söylemişlerdi. Dedikleri gibi de oldu zaten. Karnem, Ocak aynın son iş günü açıldı. Fakat bu durum beni Sağlık Kanseri yaptı sayılır. Bu 7 aylık dönemde çok tehlikeli olabilecek 2 hastalık geçirdim. Bunlardan ikisi de kanserle ilgili. Belirtiler bu yönde ve eğer doğruysa elimde tuttuğum bu karne artık sağlık karnesi değil, ölüm karnesi olabilir. Bunu en yakın Pazartesi günü öğrenebileceğiz.

Kendi blogunu okumak

Biraz unutkan olduğum için ara sıra “bloguma en son ne yazmıştım.” diye merak ediyorum ve hemen girip yazdıklarıma bakıyorum. Ben Hastayım’ın yanında Halime Çiçek isimli bir bloga da sahip olduğumdan dolayı ve o blogu, blogla aynı ismi taşıyan arkadaşımla birlikte yazdığımdan dolayı oradaki merakım biraz daha farklı. Okuyucu kitlesi de çoklu Karşılıklı atışmaların yaşandığı blogda, Halime’ye karşı bir şey yazdıktan sonra gelen yorumları ve Halime’nin cevabını beklemek çok zevkli oluyor. Aynı şey onun içinde geçerli. Genellikle yazılarımı gecenin bir vakti yazdığımdan dolayı Halime sabahları hep büyük şoklar yaşar. Bazen onu iyice şok etmek için yazımı yazdıktan sonra telefonuna mesaj gönderirim. O da bu mesajı okur ve hemen rüyasında korku filmini çeker ve gişe rekorları kırar. Oradaki okuyucu kitlesi de kendi içerisinde 3'e ayrılır. Biri benim yanımda olanlar, diğeri Halime'nin tarafını tutanlar, bir diğeri ise Halime'nin yanındaymış gibi görünüp, küçük küçük ona dokundu