Kayıtlar

Çılgın Osmanlılar kitabı hakkında

Resim
Yaz okulu kayıtları için Anadolu Ulaşım 'ın sayın yolcuları arasına katıldım. Ve uzun zamandır binmek için heveslendiğim ama bir türlü yer bulamadığım Seyahat-i Saltanat otobüsüne denk geldim. Gece 12:30'da kalkan otobüste kola yok ve size Türk kahvesi, kâğıt helva, lokum ve gül suyu dağıtıyorlar. Ayrıca servis elemanları ve kaptanlar özel kıyafetler giyiyor. Otobüsün iç döşemesi çok güzel. Ve koltuklarda yastıklar mevcut. O kadar şanslıyım ki yanımdaki kişi o gün gelmedi ve bu güzel keyfi rahat rahat yaşama şansım oldu. Çılgın Osmanlılar kitabı nereden çıktı? Hemen önümde nerede olduklarının farkında olmayan, kendilerini bilmeyen iki tane eleman oturuyordu. Saçma sapan şeylerden konuşup gülüyorlardı. Benim hemen yan sıramda çok güzel bir kız oturuyordu. Bu kuş beyinlilerden çok rahatsız oldu ve çantasından kitabını çıkararak okumaya başladı. Bende bu önümde oturanlara benzememek ve vaktimi değerlendirmek amacı ile servis elemanından otobüsteki kitapları getirmesini istedim.

Yaz okulu parasını nasıl yatırdım

Yaz okulu kayıtları için yine okula gittim. Benim yaz okulunda en çok sıkıldığım konu kayıt günlerinde okula parar yatormak için saatlerce beklediğim kuyruklardır. Gerçi bunu sadece 1 kere yaptım. Bu sene de her zaman olduğu gibi sabahın köründe bankada sıra beklemeye başlayanlar, akşama kadar ancak paralarını yatırdılar. Aşağıda yazacağım sıkıntıları okul yönetimi bilmediğinden dolayı, yaklaşık yarım milyar lira parayı elinde bekleterek rezillik çeken arkadaşlarım her zaman mağdur oluyorlar. 1. Anlaşma Ziraat Bankası ile yapılıyor. Bu yüzden kalite beklemeyin. Size sıra numarası vermiyorlar. Binlerce kilometre uzanan kuyruğa geçip sıranız gelene kadar kuyruktan ayrılmadan beklemelisiniz. 2. 500 YTL'ye kadar varan yaz okulu parasını ödemek için koskoca banka sadece 2 kişiyi görevlendiriyor. Yaz okuluna katılan öğrenci sayısı yaklaşık 8.000. 3. Ne kadar para yatıracağınızı ders seçimi yaptıktan sonra öğrenebildiğinizden dolayı okula 2 kere git gel yapmak zorundasınız ve parayı ön

Profilo Alışveriş Mağazası Teknosa Şubesi

Resim
Gördüğüm en güzel Teknosa Mağazası Profilo Alışveriş merkezindeki şubedir. Duvarların içine gömülü LCD'lerde ürün reklamları var ve sürekli değişiyor. Mağazanın içerisindeki bölümler büyük ve ilginç bloklarla ayrılmış. Herşey açık ve gerçek. Bu anlayışı MediaMarkt getirdi ama en başarılı şekilde Teknosa uyguluyor. Tabi ki beni tanıtanlar böyle bir ortamda ilk nereye gideceğimi bilirler. Heyecanla iPod Touch'u aradım. (Ama önce cep telefonlarına baktım.) Sonra bütün özelliklerine sırayla baktım. Çok kullanışlı olduğunu ve harika olduğunu artık söylemekten bıktım. Bu aleti almak istiyorum ama çok pahalı. Aslında Teknosa bana bundan bir tane verse ben Touch'un Teknosa'nın reklamını deli gibi yaparım. Evet deli gibi reklamını yaparım. Çevremdeki kişilerin aylık teknoloji harcaması ortalama 2.000 YTL civarında. Her ay birisine bilgisayar, cep telefonu, MP3 Player alıyoruz. İstersem bunların tümünü Teknosa'dan yaptırabilirim.

Araç vitamini Dew motor yağları

Resim
Buna inanamıyorum. Bu insanların gözleri kör, kulakları duymuyor sanırım. Bu kadar basit bir reklam ancak bu kadar etkili olur. Etkili olmasının sebebi insanların sinirlerini bozup kanalı değiştirmesinden kaynaklanıyor. Ben kanal sahibi olsam bu reklamı yayınlamam. yayın ilkelerine aykırı bir reklam bu. Kimseyi sıkıntıya sokmaya gerek yok. Adam evinden çıkacak ve işine gidecek. Karısına saçmalayıp ( dew ir değişti hanım) dışarı çıkıyor ve bahçede bir dew e. Ya bu nasıl saçmalık. Devenin ne işi var orda. Arabaya biniyor yolda kamyoncu sıkıştırıyor. Adama dew e. Ona buna dew e derken motor yağlarını satan yere geliyor. Reklamın sonunda dew kadro derken bunu kapının önündeki 3 kişi için söylüyor. :) Bu reklamı izlerken hastalanıyorum. Kim çekmiş nerden bulmuşlar da çekmişler anlamadım. Eğer reklamdan etkilenip motor yağı alan varsa pes doğrusu. İnternet siteleri de vardır diyerek google'den arattırdım. Evet var. Ama orasıda reklamdan aşağıya kalır değil. Haat geçmiş bile. İsterseniz

Yalnızlık gittiğin yoldan gelir

Güneşin hayatımızda bir anlamı olması için ona nasıl bakmamız gerekir? Her sabah kalktığınızda yorgunsanız, yine yapacağınız şeyler aynıysa ve sizi mutlu eden bir şey yoksa hayatınıza güneş doğmuş, bunun ne anlamı var? İnsan neden yemek yer? Kahvaltı sofrasını düşünüp artık sofrada ne olduğunu merak etmiyorum. Yemek yiyorum ama sadece açlığı hissetmemek için. Yediklerimin boğazımdan geçmesi için bekliyorum. Bazen bütün gün hiç yemek yemiyorum. Karnım çok acıkıyor ama yemek yemiyorum. İnsan neden yemek yer? Gücüm kalmadı mı? Arkadaşlarımı aradığımda onlarla konuşacak bir şey bulamıyorum. Nasılsın, iyi misin, ne yapıyorsun? Bana da bu soruları soruyorlar. Cevabı hep aynı. İyiyim, aynı işte uğraşıyoruz. Telefonu kapattıktan sonra kendime ve yaptıklarıma bakıyorum. Güneşin pencerede nasıl doğup battığını görüyorum. Günler o kadar hızlı geçiyor ki bunu son 20 gündür fark edememişim. Aslında hiç bir şey yapmıyorum. İçinde bulunduğum aydınlık ama anlamsız dünyamın içinde oturuyorum. Şu

20 YTL'ye 1 yıl boyunca müzeler ücretsiz

Kültür ve Turizm Bakanlığı çok güzel bir çalışma başlattı. 20 YTL'ye alabildiğiniz Müze Kart sayesinde bir yıl boyunca Turizm Bakanlığı'na bağlıtüm müzelere kartınızı göstererek ücretsiz ve sınırsız giriş yapabiliyorsunuz. Bu karttan ben de almak istiyorum. Turizm Bakanlığı'na bağlı en çok müze İstanbul'da var ve ben bunların çoğuna daha gitmedim. Mesela Topkapı Sarayında Harem kısmına hiç girmedim daha. Çünkü oraya giriş ayrı ücretlendiriliyor ve fiyatı 10 YTL. Genelde kalabalık gittiğimizden içeriye girmeden geri dönüyorduk. Ama bu kartı alarak istediğim kadar giriş yapabilirim. Kartınızı internette de alabiliyorsunuz, müzelerdeki gişelerden de. Sanırım artık müzeler çok pahalı, giremiyoruz, gidemiyoruz problemi kalmaz. Bence kartların tüm müzeleri kapsaması gerekli. Yıllık sabit ücret karşılığında her yere gidebileyim. Kendi insanımız, kendi kültürümüzden habersiz yetişmesin. Müze Kart

414 dakika oynadık sadece 9 dakika galip kaldık

EURO 2008 başladığından beri uzatmalarda dahil olmak üzere toplam 414 dakika top oynadık. Yarı finali yakalayan ve inanılmaz maçlar oynayan takımımız için Avrupalıların şaşırıp kaldığı ilginç bir nokta var. Oynanan bu süre içerisinde sadece 9 dakika rakibimizden üstün olarak oynadık. Bugün bütün dünya basını bizi konuşuyor. İşte dünya basınından beğendiğim açıklama ve başlıklar: Times - İngiltere Türk milli takımının Avrupa kupasında uzatmalar ve sakatlıklar da dahil toplam 414 dakika maç yaptığını, bu sürenin sadece toplam 9 dakikasını ''galip durumda'' geçirdiğini hatırlatan Times, ''aslında bütün bilmeniz gereken bu gerçekten de. Biri Fatih Terim'in takımının ilerleyişini bir şekilde izaha kalksa, mantıken yenilgiye uğrar'' dedi. ''Bu, büyük uluslararası şampiyonalarda ortaya konulmuş en olağanüstü başarı serisi'' diyen gazete, Hırvatistan'ın da cesur bir takım olduğunu, bunu en iyi İngiltere'nin bileceğini belirtirke