Kayıtlar

4 parça değişimine yeni ürün verme

Bilgisayarımı 4. Kez servise verdim. Kamera, DVD yazıcı ve ekrandan sonra şimdi de harddisk değişti. Yönetmeliklere baktığımızda garanti kapsamı içerisinde bulunan bir cihazın son bir yıl içerisinde aynı yerden 3 farklı yerlerden 4 arıza yapması ve bu arızaların tümünün parça değişikliği ile giderilmesi durumunda tüketicinin yeni ürün talep etme hakkı vardır yazıyor. Fakat böyle bir şey yok 4. kez değişim kararı alındığı için firmaya yeni ürün talep ettiğimi söyledim. 15 gün önce 4 parça değişikliği olduğunda değiştiriyoruz açıklamasına karşılık 5 parça olması gerekiyor cevabı geldi. Kaymakamlıktaki hakem heyetine başvuruda bulundum ve müdür beyden direkt bilgi aldım. Konuyla ilgili bir yönetmelik veya kanun yok. Firma ister 5’te değiştirir ister 100’de. Bu firmaya kalmış bir şey. Eğer elinizde “4 olduğunda değiştireceğim.” yazılı bir belge varsa bunu hallediyorlar. Fakat böyle bir belgeniz yoksa firmanın uygulamasına katlanacaksınız. Firmadan da aynı cevap Firma yetkilileri de müdür b

İnsanları anlamaya çalışmak

İnsanları anlamak için öncelikle onları anlaşılmaz kılan şeyin ne olduğunu bilmemiz gerekir. Ama ben bundan bahsetmeyeceğim. İç huzurunuzu bozabilecek durumlardan birisi de insanları anlamaya çalışmaktır. Bugüne kadar belli amaçlarım doğrultusunda insanları gizli veya açıktan yönlendirdim ve hayatlarına girdim. Bazı insanlar için yaptığım bu planların sonunda hep pisikolojik olarak zararlı çıktım. Olaylara dışarıdan bakabilmek, gerçekçi olmak ve iyi bir analiz yapmak çok önemli. Bunu yapamıyorsanız bile, size bu raporu sunan birinin olması gereklidir. İnsan daha kendini anlayamazken ben nasıl insanları anlayabilirim? Hayat her zaman istediğiniz şekilde gitmiyor. Ne kadar güçlü olursanız olun beklemediğiniz noktalardan saldırılar alıyorsunuz. Yaşamınızı devam ettirirken insanları merkez seçmek yerine, kendiniz merkezde durun. Amacınızı hiçbir zaman unutmayın. Bu dünyaya mutlu olmak için geldik. O halde imkanlarınızı mutlu olmak amacı ile kullanın. Başkalarının hareketleri ve davranışlar

Sağlık karnesi

Bu karneye neden sağlık karnesi dediklerini anlamıyorum. İnsanlar hasta olduklarında, doktor bu karneye hastalığı hakkında bilgi ve iyileşmesini sağlayacak ilaçları yazıyor. Bu karneye hastalık karnesi veya ilaç karnesi ismi verilmeli. Sonuçta karne değimiz şey konuyla ilgili içerikten oluşur. Geçen sene Haziran ayında kapanan karnem, öğrenci belgemi göndermeme ve onlarca kez telefon etmeme rağmen ancak 7 ay sonra devreye girdi. En son aradığımda bilgisayarların arızalı olduğu ve Ocak sonuna kadar halledeceklerini söylemişlerdi. Dedikleri gibi de oldu zaten. Karnem, Ocak aynın son iş günü açıldı. Fakat bu durum beni Sağlık Kanseri yaptı sayılır. Bu 7 aylık dönemde çok tehlikeli olabilecek 2 hastalık geçirdim. Bunlardan ikisi de kanserle ilgili. Belirtiler bu yönde ve eğer doğruysa elimde tuttuğum bu karne artık sağlık karnesi değil, ölüm karnesi olabilir. Bunu en yakın Pazartesi günü öğrenebileceğiz.

Kendi blogunu okumak

Biraz unutkan olduğum için ara sıra “bloguma en son ne yazmıştım.” diye merak ediyorum ve hemen girip yazdıklarıma bakıyorum. Ben Hastayım’ın yanında Halime Çiçek isimli bir bloga da sahip olduğumdan dolayı ve o blogu, blogla aynı ismi taşıyan arkadaşımla birlikte yazdığımdan dolayı oradaki merakım biraz daha farklı. Okuyucu kitlesi de çoklu Karşılıklı atışmaların yaşandığı blogda, Halime’ye karşı bir şey yazdıktan sonra gelen yorumları ve Halime’nin cevabını beklemek çok zevkli oluyor. Aynı şey onun içinde geçerli. Genellikle yazılarımı gecenin bir vakti yazdığımdan dolayı Halime sabahları hep büyük şoklar yaşar. Bazen onu iyice şok etmek için yazımı yazdıktan sonra telefonuna mesaj gönderirim. O da bu mesajı okur ve hemen rüyasında korku filmini çeker ve gişe rekorları kırar. Oradaki okuyucu kitlesi de kendi içerisinde 3'e ayrılır. Biri benim yanımda olanlar, diğeri Halime'nin tarafını tutanlar, bir diğeri ise Halime'nin yanındaymış gibi görünüp, küçük küçük ona dokundu

Bu şarkıya takmayan kalmadı

En son Turkcell Recebin tavuğu reklamlarında izlediğimiz bu Rafet El Roman'ın Seni Seviyorum şarkısını değiştirmeyen kalmadı sanırım. Ama Turkcell'in ki de çok güzel olmuş.

Cem Uzan rehber denetiminde kitap okuyacak

Resim
Plan yapmayı seven bir insan olduğum için en başından beri Cem Uzan ve Genç Parti hareketine karşı bir ilgim var. Fakat bu siyasi bir ilgi değil. Tamamen psikolojik açıdan. Genç Parti’nin nasıl kurulduğunu hatırlatalım: Tüm gazetelerin son sayfalarında akşam yayınlanacak televizyon yayını için duyuru yapılmıştı. Belirtilen saatlerde tüm kanallarda herkes Cem Uzan’ı dinlemek durumunda kalmıştı. Kaç dakika sürdüğünü hatırlamıyorum ama son cümleleri şöyleydi: Çekilin, açın Türkiye’nin önünü, durduramazsınız, Türkiye geliyor. Psikolojik savaşı Cem Uzan'dan öğrendik İşte şok bir gece baskını diyebileceğimiz tarzda başlayan bu psikolojik savaş seçim konuşmaları, televizyon reklamları ile birlikte Cem Uzan’ı buralara kadar getirdi. Her konuşması, her hareketi konusunda uzman olan kişiler tarafından hazırlanıyordu. Türkiye seçim kampanyalarını Cem Uzan ile öğrendi. Bedava döner ekmek, fotoğraf çektirmeler, bayrak, t-short, atkı vb. gibi aksesuarlar dağıtmalar. Çoğu ihtiyaç sahibi insan 50

Nerde diyorum sana söyle çabuk nerde?

Resim
Ben giyim mağazalarında erkek reyonunun üst veya alt katta olmasına karşı çok sinirleniyorum. Sana sevdanın yolları bana merdivenler. Zaten içeri girer girmez hemen “Beyefendi erkek reyonu üst katta.” diyorlar. Belki kız arkadaşıma bir şey alacağım. Bunun içinde mi üst kata çıkmam gerekli? Geçen gün bir mağazaya gittim. İçeride üç kişi vardı. Ben içeri girince hepsi toparlandı. Ben yine alt veya üst kata çıkmak için hazır bir şekilde, gözlerimin içine yeşil yeşil bakan adama: + Nerde? diye sordum. Ama sadece adama “ Nerde? ” dedim. Bir an duraksayan adam, ciddi duruşum karşısında ses tonunu yumuşatarak, “ Kim nerde? ” diye cevap verdi. + "Kim mi, erkek reyonu tabi ki. Nerde erkek reyonu?" dedim. Bir anda herkesin yüzünde bir tebessüm belirdi. Gerçekten çok komik bir durumdu. Ben alt kata inerken, benden hemen sonra dükkana giren görevlinin, arkadaşlarına neden güldüklerini sorduğunu duydum. Ayrıca çıkarken de bana güzel güzel baktılar. Görevlilerden biri kapımı açtı ve tek