Kayıtlar

Başkent Üniversitesi öğrencileri ilkokul çocukları gibi

Bugün haberlerde komik bir görüntüyle karşılaştım. Başkent Üniversitesinden bazı öğrenciler, rektör Mehmet Haberal’ın Ergenekon örgütü ile ilgili olarak gözaltına alınması ile ilgili gösteri düzenliyorlardı. Gösteride haberciler tarafından mikrofon uzatılan bir öğrenci aynen şunları söyledi: “Rektörümüz gözaltında olduğundan derslerimize ara verdik. Rektörümüzü geri istiyoruz, onu bıraksınlar.” En son ilkokulda duymuştum bu sözleri. “Öğretmenimizi istiyoruz.” diye ağlıyorduk. Ama biz öğretmenimizi, adı örgüt ile yan yana gelip gözaltına alındı diye değil, başka okula gitme durumundan dolayı istiyorduk. Gösteriye katılan kişilerin %95’i o güne kadar rektör kimdir ne yapar diye sormamış ve daha canlı olarak rektörü bile görmemişlerdir. Rektörün gözaltına alınması dersleri neden etkileyecek? Size rektör mü ders anlatıyordu? Yoksa her sabah kampüste tek sıraya geçip rektörün konuşmasını mı dinliyordunuz? Ama sizinde oraya birileri tarafından sürüklendiğiniz belli. Orada bağıran hassas beyi

Explorer’da bıktırdı Office’de

Resim
Microsoft’un ürünlerini kullanmaya mahkum olmaktan bıktım artık. Şirketimizin Microsoft çözüm ortağı olması da ayrı bir güzellik. Internet Explorer tarayıcısı ile açtığım bazı siteler ve sayfalar çok geç yükleniyor veya tıkanıyor. Tıkandığında programı sonlandırma seçeneğini kullanıyorum. Firefox’da bu şekilde bir kapatmada, kapanan sekmeler Firefox’u tekrar başlattığınızda geri geliyor. Ama hata olmadığını söyleyen Microsoft çalışanları bunu düşünmemişler. Bu eksiklik yüzünden zaman ve bilgi olarak çok şey kaybettim. Çözüm olarak sadece Firefox kullanamıyorum. Çünkü Firefox’da çoğu siteler ile uyumsuz. Office 2000 başıma bela Neden bu kadar tıkanıyor anlamak mümkün değil. 512 MB ekran kartı ve 1 GB RAM’i bulunan çift çekirdekli bilgisayarımın donanımı eğer buna yeterli değilse suç bende. Fakat son zamanlarda artan bu takılmalardan dolayı inanılmaz veri kayıpları yaşadım. Belge kurtarma menüsünden bir kısmını kurtarsam da kaybolan zamanımı kurtarmanın imkanı yok. Herhangi bir internet

2 günde bir 100 SMS

Resim
Vodafone'un 10 kontöre HerYöne 100 SMS kampanyası bağladığından beri bugüne kadar harcamadığım kontörü Vodafone'a harcadım. Mesajlaşmayı seven arkadaşlarım olduğu için günün 24 saati gelen kısa mesajlara cevap vermekle uğraşıyorum. Son günlerde bunun bana maliyeti fazla olmaya başladı. SMS hakkın 50'nin altına düştüğünde yeni paket için mesaj gönderiyorum. 2 gün de 100 SMS durumuna geldim. Kampanya hakkında detaylı bilgi için: 10 kontöre 100 SMS CepAran kampanyasından geri alıyorum SMS kampanyasına verdiğim kontörü CepAran kampanyasından geri alıyorum. Avea Sınırsız tarifesindeki arkadaşlarımın beri arayıp "hakımızı" kullanmamızla her 2 dakika için 1 kontör kazanıyorum. Son 40 gün içerisinde 350 kontörü aştı kazandığım kontör miktarı. Tek seferde en çok kontörü de 05 Nisan 2009 tarihinde kazandım. Tam 71 kontör. Teşekkürler Vodafone :) Bu kampanya ile ilgili daha önce çok savaş vermiştim. Kampanya hakkında detaylı bilgi için: CepAran

Türk Dil Kurumu wap sitesi

Resim
Cep telefonundan internete girmek kadar eğlenceli bir şey yok. Cepten en çok bağlandığım sitelerin başında Türk Dil Kurumu'nun wap sitesi bulunuyor. Düşünün, mesela gazete okuyorsunuz ve haberlerde yer alan bir kelimenin anlamını bilmiyorsanız. Hemen girip bakabilirsiniz. Size kelimenin kökenini, anlamını ve cümle içinde nasıl kullanıldığı gösteriyor. Arkadaşlarınızla konuşurken bir deyim mi duydunuz? Deyimlerin anlamlarını da TDK'dan bakabilirsiniz. Kişi adları sözlüğüde bulunuyor. İlginç isimlerin ne anlama geldiklerine bakabilirsiniz. Sitede ayrıca Yazım klavuzu da bulunuyor. http://wap.tdk.gov.tr

Doğan Holding fatura kesmiyor

Yıllardan beri alışverişlerde kullanılan indirim durumu şudur: Fatura almazsan şu kadar yaparım. Küçük esnafların hâlâ fiş kesmediğini biliyoruz. Ben hiç bir bakkalın bana fatura kestiğini görmedim. Gün içerisinde kendi kafasına göre fiş keserek Maliyecilere karşı önlem alıyor. Doğan Holding'in de şu an yaşadığı sıkıntıyı fiş kesmediği için ortaya çıktı. Bu kez büyük satış yapıp her zamanki gibi az gösterince veya göstermeyince cezayı da aldı. Aydın Doğan 2 milyon doları borsada kaybetti İsrail devletinin Almanya ayağı olan Axel Springer medya şirketinin, Doğan Yayın Holding'in bir kısmını almasıyla, Aydın Doğan'a ödenen 2 milyon dolarlık para, borsada eridi. Aydın Doğan bu parayı kısa süre içerisinde sıfırladı. Şu an kesilen cezayı ödeyememesinin sebebi de bu aslında. Elinde nakit para olmadığından medyasına bağlı televizyon ve gazeteleri ipotek gösteriyor. Kimsenin de yardım edeceğini sanmıyorum. Hükümet Cem Uzan'dan sonra Aydın Doğan'ın da fişini çekecek.

Mustafa Balbay veya Gazeteci kimliğimle girdim, hain kimliğimle çıkıyorum

"Gazeteci kimliğimle girdim, hain kimliğimle çıkıyorum." Bir zamanlar " Cumhuriyetinize sahip çıkın! " diyerek " elden gidiyor " havası oluşturan Cumhuriyet Gazetesinin çok değersiz temsilcisi Mustafa Balbay, ilk gözaltına alınıp sorgusu tamamlandığında masum kedi gibi ses tonu ile kameralara ve mikrofonlara şöyle havlıyordu aman sesleniyordu: Gazeteci kimliğimle girdim, gazeteci kimliğimle çıkıyorum. Evet gördük; Yapılan reklamların ne kadar doğru ve yerinde olduğunu gördük. Resmen adamlar Cumhuriyeti elden götürüyorlarmış. Adam, İsrail'e Türk ordusunun gizli bilgilerini gönderiyor, sonrada çıkıp " Ben Atatürkçüyüm " diyor. Atatürk olsaydı sana daha önce görmediğin öyle güzel bir hediye verirdi ki doğduğuna pişman olurdun. Bu yaptıklarınızın hesabını nasıl vereceksiniz çok merak ediyorum. Ulu Önder öbür tarafta gelmenizi bekliyor sizin. Ayrıca Cumhuryet ismini kullanarak bu ismi taşıyamayan Cumhuriyet gazetesine de yazıklar olsun. Ben milliy

Deniz Baykal kendisine küfür edilmesine alışmış

Mitingleri ve mitinglerde geçen konuşmaları hep gülerek izliyorum. Liderler karşılarına halkı toplayıp canları ne isterse onu savuruyorlar. Baykal’ın ve Devlet Bahçeli’nin Başkabakana verdiği cevaplar gerçekten çok komik. Bunları bir yere yazmak gerekli. Bazen de çok hadsiz ve haksız konuşmalar gerçekleşiyor. Bunlara da dikkat edilmesi gerekli. Geçenlerde Baykal’ın Erdoğan’a söylediği “ Bırak sana rahat rahat küfür etsinler, bundan neden gocunuyorsun. ” lafını hiç anlamış değilim. Öncelikle 70 yaşını aşmış yetişkin bir insanın böyle bir düşünceye sahip olması beni üzdü. Daha da üzen durum ise bu sözleri binlerce kişinin ve televizyonların karşısında söylemiş olması. Bu kişilerin içerisinde Baykal’ı örnek alan binlerce genç kişi de var. İnsanların zayıf noktaları vardır ve sinirlendiklerinde küfürlü kelimeler kullanabilirler veya bunu farklı bir şekilde belli ederler. Fakat bu durum doğru bir davranışın sonucu değildir. Deniz Baykal’da yönetici konumunda. Onun da uygulamalarını beğenmey