Kayıtlar

12.000'den fazla yorumu onayladıktan sonra

Mobilbey'e telefonlar ile ilgili her gün onlarca yorum geliyor. Bu yorumların hepsi gözden geçiriliyor. Fakat çok azı onaylanıp diğer ziyaretçilerle paylaşılıyor. Yorumların onaylanmama sebepleri arasında ilk sırada yazım hataları ve firmalara ve telefonlara karşı ağır eleştiriler geliyor. Üzüldüğüm nokta ise telefonlara gelen çok güzel ve detaylı yorumların yazım hataları yüzünden onaylanmaması. Biz ekip olarak az çok bu hataları düzeltmeye çalışıyoruz fakat yorum yazarken i, ş, ç, ü, ğ vb. gibi harflerin yerine ı, s, c, u, g harflerini kullandıysanız, bunlara zaman ayırmamız mümkün olmuyor. Yıllardan beri öğrenemediğimiz bir şey var ki bu da yazdığımız yorumun tamamını büyük harfler kullanarak yazmamak. Eğer bir kullanıcı telefonu ile ilgili çok sinirli ise bu yola başvuruyor. Çoğu yorumcu, cümle bittikten sonra büyük harfle başlamıyor. Türkçe karakter kullanmayan çok kullanıcı var. Bunların hepsi yorumların onaylanmaması için sebepler. Bazı insanlarda firma ile ilgili an

Bazıları üzdükçe mutlu oluyor

Arkadaşlarıma geçen ay şu mesajı göndermiştim. Bu mesajı göndermemin kendi çevremle ilgili bir sebebi vardı : "Bir insanın kalbini kırmak güzel bir şey değil. Fakat bazı insanlar bunu yaptıkça mutlu oluyorlar." Devam eden savaşta her iki tarafında yanında değilim. Arada kalmayı sevmiyorum, çünkü arada kalanlar eziliyorlar. Umrumda olan tek bir şey varsa silahlardan ve bombalardan dolayı ölen masum insanlar ve özellikle çocuklar. Haberlerde bir bebek görmüştüm ve fosfor bombasının etkisi ile bütün vucudu yanmış, gözleri yaşlı bir şekilde inliyordu. Vucudunun her yerini sargı bezleriyle çevrelemişlerdi. Acıdan dolayı yaşlı bir insanın inlemesini biliyorum. Fakat acıdan dolayı bir bebeğin inlemesini ilk defa gördüm. Onun gözlerine baktığımda, bir kaç sene içerisinde yaşadığı acının, benim inleyen bir yaşlının gözünde gördüğüm acıdan daha fazla olduğunu gördüm. Geçmişten ders alınması gerekirken, İsrail Başbakanı kendine kötü bir son hazırlıyor. Bu sonu yaraları bir daha iyileşme

Kontör Sıkıntısı Çekiyorsanız Bu Yazıyı Okumayın

Resim
Kontör Sıkıntısı Çekiyorsanız Bu Yazıyı Okumayın Lütfen her ayın sonunda kontör sıkıntısı çekiyor veya yüklemelerini her 3 ayda bir hat kapanmasın diye yapıyorsanız lütfen bu yazdıklarımı okumayın. Turkcell’den aldığım internet hizmetinin karşılığı 5623 kontöre dayanıyor. Online işlem merkezinde yazan rakamlara göre internete son 3 ay içerisinde tam 5623 kontör vermişim. Yani bu miktar normal bir kullanıcının her ay 100 kontör alarak yaklaşık 4,5 senede ulaşabileceği bir rakam. İşte belgeler: Ekim ayında 150 kontör yüklemişim ve toplam 670 kontör harcamışım. Bunun yarısı GPRS. Kasım ayında hiç kontör yüklememişim. Fakat bunun karşılığında toplam 2734 kontör harcamışım. Bunun 2524'ü GPRS'e. Aralık ayında zirveye yükselmiş. Toplam 2812 kontör harcadığım Aralık ayında sadece 2774 kontör GPRS'e harcamışım. Teşekkürler Turkcell, verdiğin bedava internet paketleri için :) Bu interneti nerelerde kullandım? Bu internet paketlerini okula gidip gelirken MSN açıp,

Neden geceleri mesaj çekiyorum?

Çünkü sabah uyandığında mesajı olduğunu görenler, benim gönderdiğim mesajlardan birini okuduğunda güne sinirlenerek başlıyor. Sinirlenerek başladığı için gün içerisinde stres ile boğuşuyor ve hayatından bir tat alamıyor. Ben de zaten bunu istiyorum. Daha önce yazdığım Günde kaç mesaj gönderiyorum başlıklı yazıya ulaşmak için tıklayınız. Anlamsız mesaj göndermek ve insanların tepkilerini toplamak çok hoşuma gidiyor. Son zamanlarda maç saatlerinde ve gece 3-4 arası daha çok göndermeye başladım. Aynı evde kalan kişilere de birden fazla aynı mesajı gönderdiğimde artık evdeki herkes beni konuşmaya başlıyor. Ertesi gün beni gördüklerinde sordukları ilk şey bu soru oluyor: Neden gece? Telefonumun durumu Önceden mesaj göndererek telefonların hafızasını doldurabiliyordum. Fakat teknoloji artık buna izin vermiyor. Çoğu telefon sınırsız sayıda mesaj alabiliyor. Şu an kullandığım telefon bozuk. Bir kişiye 5 tane bayram tebriğinin veya kampanya bilgisinin gelmesinin tek nedeni bu. Listenin sonuna

Kar Topu savaşı Gazisi Selman Paşa

Resim
Bulunduğu il sınırları içerisine düşen ilk kara, içindeki sesi dinleyerek yol aldığı sırada değen Gazi Selman Paşa 1 haftadır sağ kolunu kaybetmenin acısını yaşıyor. Gidiş biletini almak isteyen fakat dönüşte yer bulamazsam geri gelemem korkusu ile hayatının en hareketli günlerini geçiren arkadaşının, Selman Paşa’nın penceresine yaptığı taciz ateşleri sonrasında çıkan savaşta, tam anlamıyla bir insanlık komedisi yaşandı. Savaş nasıl başladı? Karargahında yeni sene için planlar yapan Selman Paşa, camına gelen kar toplarıyla sarsıldı. Hemen arka odadaki depoda sakladığı kar eldivenlerini ve atkısını çıkaran Selman Paşa, savunma pozisyonu aldı. Yoğun kar topu atışlarının ardından, pencereden bakıp arkadaşına “Bekle geliyorum.” diyen Paşa Hazretleri, 2 saat boyunca devam edecek olan bir savaşın içine girdiğinden habersizdi. Önce çocuklar Paşa’nın hayatında çocukların özel bir yeri vardı. O yüzden bu savaşta onlara öncelik tanıdı ve aynı sokakta oturduğu 2 çocuğa, hafif buzlanmış olan ve bü

Nasıl ölmek isterdiniz?

Ölüm her insana hayatında bir kere rastlayan olan bir şey. Az olanların değeri fazla olduğundan, ölüm de bizim için çok değerli bir olaydır. Bu kadar değerli olmasına rağmen insanların istemedikleri ve hatırladıklarında korktukları bir şeydir ölüm. Sonrası için insanların inandıkları farklı şeyler vardır. Ama neye inanırsanız inanın, ölüm anı, bugüne kadar gördüğümüz her şeyden çok farklı olacaktır. Yıllarca ölümü bekleyen yatalak bir hastanın hissettiklerini çok merak ettim. Sabah olduğunda gözlerini açmak nasıl bir duygu? Koskoca dünya küçük bir yatağa sıkışmış ve hareket yok. İdam sehpasında boynunda ip takılan birinin içinden geçenleri merak ettim. Acaba insan o an ne düşünür? Yaptıklarını mı, yoksa yaşasaydı yapmak istediklerini mi? Savaşta yaralanıp kan kaybeden ve ölümün hafifliğini üzerinde yavaş yavaş hisseden o askerin kısık gözlerinde neler canlandığını, aklından neler geçtiğini çok merak ettim. Uzun zaman önce izlediğim bir videoda bir zenciyi ailesi ile birlikte yere yatır

Bolu'dan Ankaraya 30 Km. hızla geldim

Resim
Bolu tüneline girmemize 1-2 dakika kalmıştı ki araba son defa 4. vitesten 3. vitese geçiyordu. Çünkü daha sonra devam eden yolculuğumuzda hiç 4. vitese çıkamadı. Baskı balatanın bedeli 400 YTL İstanbul’dan Ankara’ya giderken Bolu Tüneli önünde arabanın baskı balatası bitmişti. Bilenler bilir gaza basansız da araba gitmiyor, bağırıyor. Araba o haldeyken ortalama 30 Km hızla Bolu’da bir tamirciye gittim. Adam arabanın tamiri için, ertesi gün keseceği kurbanın parasını benden istiyordu: 400 YTL. Evet, kötü bir durum. Arefe günü, ertesi gün bayram ve benim bir an önce Ankara’da olmam gerekiyor. Sadece 2 kere yokuş aşağıya Adam almayı planladığı 400 YTL için 4 saatini tamir için ayıracağını da söyledi. Yani bu şu demek oluyor: Saflığımdan yararlanıp eti bedavaya getireceği gibi, benim zamanımı ve paramı da alarak işleri büyütmek istiyordu. Elbetteki buna izin vermedim. Sadece 2 kere yokuş aşağıya boş viteste 110 Km. hıza çıkmayı göze alarak ortalama 30 Km. hızla Bolu’dan Ankara’ya geldim. G