Kayıtlar

Devlet Memuru Gibi Bilgisayarlar

Resim
Matematik bölümünü kazanıp üniversiteye başladığımda fakültedeki tüm öğrencilerin kullanımına açık yalnızca 15 adet bilgisayar vardı. Bilgisayarların başında görevli biri vardı ve bu bilgisayarları ondan randevu alarak en fazla 1 saat süreyle kullanabiliyorduk. Bilgisayarlarımız devlet memuru gibiydi. Donanımı zayıf, hızı yavaş ve kapasitesi sınırlıydı. Bir yandan sayfaların açılmasını bekliyor diğer yandan da bizden sonraya randevu alan kişinin gecikmesi ya da gelmemesi için Allah'ın sevgili kullarını da anarak dua ediyorduk. Bu durumu sürekli şikayet edip sayının artırılması için diplomatik tüm yolları deniyorken, sesimi duyan bir arkadaşımdan mühendislik fakültesinde içerisinde 50-60 tane bilgisayar bulunan sınıfların olduğunu öğrendim. Üstelik bu sınıflar ders haricinde de açık oluyormuş ve bilgisayarlar süre sınırlaması olmadan kullanılabiliyormuş. İstihbaratı aldıktan sonra atalarımızın Viyana kapılarına dayandığı gibi ben de mühendislik fakültesinin kapısına dayandım. Bilgis...

Tembel İşsizler

Resim
Tembel İşsizler Konuşmak zorunda olduğumuz insanlarla sohbete başlarken mutlaka kullandığımız “hava ve yol durumu” muhabbetlerinin bir benzeri de işsizler için var. “İş bulamıyorum” Bilinen bir gerçek var ki iş arayanların büyük bir çoğunluğu firmaya, pozisyona ve aranan niteliklere bakmadan iş başvurusunda bulunuyor. Yazımızın devamında bu kişilerden kısaca “ahmaklar” olarak bahsedeceğiz. Bu “ahmaklar” sayfa sayfa uzayan CVlerini gözleri açık ama zihinleri kapalı bir şekilde her gördükleri açık pozisyon için gönderirler. İş başvurusunu değerlendirip görüşmeye çağırısınız. Kişiyi ararsınız ve yüzyüze görüşme için randevu verirsiniz. Görünürde iş arayan ama içten içe tembelliği bir iş olarak sindiren bu ahmaklar gelen bu görüşme talebi üzerine “nereye başvuru yaptıklarını” incelemeye başlarlar. Mardin’de oturan bir ahmak İstanbul’daki bir firmaya başvuru yapıp görüşme için çağrıldığında size “ben İstanbul’da olduğunuzu yeni farkettim” diyecek kadar beyinsiz olduğunu da açıkça ifade e...

Sizi Sevdiğini Söyleyen Kişinin Amaçları

Resim
Sizi Sevdiğini Söyleyen Kişiye Yapmanız Gerekenler Biri size sevdiğini söylüyorsa o kişinin amacı şu iki şeyden biridir. 1. Sizi gerçekten seviyordur. Sizden duygusal anlamda veya fiziksel anlamda hoşlanıyordur. Sizinle birlikte olmak hoşuna gidiyordur. Sesinizden, duruşunuzdan, tepkilerinizden, hareketlerinizden veya yaptıklarınızdan etkilenmiştir. Bunların hepsi aynı anda da olabilir. İçlerinden sadece birisi de olabilir. Sadece birisi yeterli olması durumunda sizi sevebilir. 2. amaç ise size sahip olmak istiyordur. Bu sahiplik ömür boyu bir birliktelik için değil kısa süreli birliktelikler için düşünülmektedir.

ÖTV Ne Zaman Bitecek?

Resim
ÖTV Ne Zaman Bitecek? Etrafımızda İsmail YK’nın şarkı sözleri gibi absürt olaylar dönse bile tepki kasımızı göstereceğimiz önceliklerimiz değiştiği için bazı olaylara karşı kendimizi sessize alıyor ya da tamamen kapatıyoruz. Uzun yıllar İsviçreli bilim adamları arkadaşlarımla ÖTV konusunda araştırmalar yaptık ve 10 arkadaşımdan 9’u ile ortak bir karara vardık. “ÖTV çok saçma” ÖTV yani Özel Tüketim Vergisi Bu vergiyi bize bulaştıran pislik kaynağı yer ise Avrupa Birliğidir. Lüks tüketimi azaltmak ve kontrol altında tutmak amacıyla devlet tarafından bazı ürünlerde alınmaya başlayan ÖTV’nin son geldiği nokta ise kanalizasyonun akıtıldığı dereler gibi insan ve hayvan sağlığına zarar verir boyutta. Mesela Ütü Masası Bir ütü masası alırken ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) ödediğinizi biliyor muydunuz? Bir satıcı kendi karını ekleyerek 10 liraya satmak istediği bir ütü masası için 2,5 lira ÖTV alınır. 12,5 liraya çıkan üründen %18’de KDV alınır. Böylece ürün 14,75 liraya satılır...

Dünya Senin için Yaratılmadı

Resim
Dünya Senin için Yaratılmadı Contası bozuk musluk gibi gece gündüz su damlatıp hem barajların doluluk oranını düşüren hem de çıkardığı sesle sivrisinek kovucu uygulamaları en çok indirilen uygulamalar listesinde geriden bırakan insanlar var etrafımızda. Hiç beklenmedik bir anda karşınıza çıkıp, ishal olmuş bir kuşun kafanıza pislemesi sonrasında olduğu gibi ıslak mendil arattıran bir telaş uyandırıyorlar. Mesela dudak payı sıfır olan ağzına kadar dolu bir otobüste, hamile kalmış yaşlı bir gazi görse bile yer verme nezaketi göstermeyecek kadar koltuğa karşı kara sevdaya tutulmuş biçimde otobüs camının köşesinde yazan fabrika bilgilerini defalarca okuyan ve her 10 İsviçreli bilim adamından 9'unun insan olduğunu onaylamadığı bir canlı düşünün. Canlı diyorum çünkü insan mı, hayvan mı yoksa bitki mi olduğunu anlamak için Adli Tıp Kurumundan onaylı belge almak gerekiyor. Ağzını geviş getiren bir ineğin kuyruğu gibi sağa sola sallayarak sakız çiğneyen kadına 3 joker hakkı vermeme rağme...

Benim Her şeyim Olan Küçük Şeyler Vardır

Resim
Benim Her şeyim Olan Küçük Şeyler Vardır Hayat çoğu zaman sadece çevremde devam ediyor. Benimle bilgisayarımın ekranı arasında. Benimle telefonum arasında. Evimin tek odasında, karanlıkta uzanıp müzik dinlerken... Perdeyi aralayıp dışarıya bakmazsam, içinde bulunduğum cehennemin farkında olmuyorum. Aynanın karşısında çok defa gözlerimin içine bakmışımdır. Yabancı geliyorum kendime. Eğer aynanın karşısına geçip bakmazsam kim olduğumun farkında olmuyorum. Seslerden hep rahatsız oldum. Ben sadece duymak istediğim sesleri duymak istiyorum. Hangi şarkı gözlerimi yaşartmayı başarırsa ben o zaman rahatlıyorum. Kulağımda istediğim sesler olmazsa ben duyduklarımın farkında olmuyorum. İnsanlara ve olaylara sadece gözlerimin gördüğü şekilde bakmadım. Onları anlamaya çalıştım, seslerini dinledim. Duygularını hissetmek istedim. Beni çok kızdıranlar da oldu, çok güldürenlerde. Fakat insanları anlayamıyorum. Çünkü içinde menfaat, para ve dedikodu olmayan ilişkilerde kimin arkada...

Magnum Şiiri

Resim
MAGNUM ŞİİRİ Getir şef onları da getir, Donat masayı baştan başa, Koy kremasını bolca koy, Çikolatayı, sosu, yığ anasını satayım... Dur, Çubuğu ver önce. Çikolata ver, badem ver, oh ne güzel getir. Aynısından bir tane daha getir bol kremalı, Valla fıstıklısı da olur, Bolca fıstık, kaymakta sık... Peçete getir, ıslak mendille, Sade çikolatalı bile gider bu mevsimde, Bir kat daha karamel at etrafına, Süsle az daha gözümüz doysun, Gönlümüz bir güzel dondurma görsün... Canım hep Magnum yemek istiyor şef, Bir çubuk daha atsan, Çilek, Badem, Fıstık, yanında kola soğuk olsun, Buz gibi suyu eksik etme masadan, Fındık ezmesi, Çikolata sosu, Kivi, Portakal, Mandalina, Ne varsa getir, Getir 8-10 tane ondan da getir, Boşalanları götür şef, boşalanları götür... Bir tane daha verirsen hayır demem ustam, Maraş usulü sade beyaz olsun, Beyaz deyince muz olmadan olur mu? Getir masaya boydan boya kondur, Şefim şimdilik senden istediğim budur... CELLMANN | Ben Has...

ikaRUS

Resim
ikaRUS Her defasında şoföre "Bağlarbaşından mı gidiyor?" diye sorup "Hayır" cevabını aldıktan sonra "Tamam o zaman buna bineceğim." diyerek bindiğim, 12 numaralı otobüse binmek için durağa doğru sol şeritten hızlıca yol alıyordum. Durakta kapısı açık bir şekilde bekleyen fakat içinde şoförü olmayan bir otobüs, otobüsün kapısının önünde sıraya geçmiş 20'den fazla insan ve bu insanların en başında bekleyen iki delikanlı amca vardı. Otobüsün kapısına geldiğimde bu iki amcanın şöyle konuştuklarını işittim: -Belki bu değildir bekleyelim. Belki başka otobüs gelecektir. İşte bu iki amcanın, bugüne kadar hiç kız arkadaşı olmayan ama alışveriş merkezinin önünde bekleyip yoldan geçen kızların kendi aralarındaki konuşmalarına yüksek sesle cevap verirken "sempatik" olduğunu düşünerek bir kız arkadaşının olacağını sanan, kız arkadaşı olduğunda da ona karşı koruyucu ve kollayıcı bir hap gibi davranıp, normalde kendisi gece 2-3'te eve gelirken ...

Sen de çay mı içiyorsun?

Resim
Sen de çay mı içiyorsun? Elazığ'da bir caminin merdivenlerinde oturmuş etrafı seyrederken yanıma gelip cebindeki paraları çıkardı ve saymamı istedi. 35 lirası vardı. Defalarca saydırdı parasını. İki beşliği bana uzattı ve elindeki tek 10 lirayı göstererek ben de 10 lira olup olmadığını sordu. Neyse ki bi onluk vardı ve parasını tümledim. Pil, tespih, tırnak makası, yüzük ve koku satıyordu. Henüz Türkçe'yi tam olarak sökebilmiş değil. Mesela üzerindeki o güzel montun renginin gri olduğunu söylüyor :) Elindeki paraları ve sattığı malzemelerin olduğu beyaz poşeti bana verip telefonumu aldı. Tuş kilidi şeklini bulmaya çalışırken onu bir oyun gibi eğlenerek tekrar tekrar denedi. Fotoğraf çekildik. Biraz şimardı :) Döneri sevdiğini söyleyince hemen karşımızdaki büfeye gittik. Döner ustası kalan son döneri bi öğrenci arkadaşa vermişti. Sıra bize gelince ne yazık ki döner kalmadığını söyledi. Son döneri alan öğrenci arkadaş daha paketi açmadan hemen bana uzattı ve geri ve...

İnsan İlişkilerinde İyi Niyet

Resim
İnsan İlişkilerinde İyi Niyet "İyi niyet" olduktan sonra iki insan bütün sorunların üstesinden gelebilir. Ama bir insanda art niyet varsa, en ufak bir sorun bile sanki dünyanın en büyük sorunuymuş gibi büyütülür ve kavga değil savaş çıkartılır. İnsan "hata" yapan bir varlıktır İyi niyetimizi korumak adına "İnsan" dediğimiz varlığın "hata" yapan bir yapısı olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız. Burada bahsettiğimiz konu, sizi dolandıran, ihanet eden, açıkça ve isteyerek yalan söyleyen birine karşı takınacağımız tavır değil, farkında olmadan, doğası gereği hataya düşmüş bir insana olan yaklaşımızdır. Çevrenizdeki insanların tavrı Bir hata yaptığınızda arkadaşınız, aileniz, sevgiliniz, eşiniz, öğretmeniniz ve patronunuz buna nasıl yaklaşıyor bir dikkat edin. Sizi yargılayıp, hakaret edip, aşağılayıp, dışlıyorlar mı? Yoksa size doğru olanı söyleyip, sizi doğru olana mı yönlendiriyorlar? Yaptığınız hatayı sanki "hep yapıyormuş ve bundan so...

Nihat Hatipoğlu'na Soru Sorma Tekniği

Resim
Nihat Hatipoğlu'na Soru Sorma Tekniği Baba, Oğul ve Kutsal Para üçlüsünün yeni temsilcilerinden olan, 2005 yılından bu yana çeşitli kanallarda " Dr. Ferudun Kunakla Sağlıksız Yaşam " " Mahmut Tuncer ile Delirmeceler " " Ne Yapayım Su İçsem Yakışıyor " gibi programlara alternatif oluşturmayı amaçlayan, ara sıra rahatsızlandığında yada ekstralar olduğunda yerine yedek batarya olarak oğlunu yayına alan Hatipoğlu, özellikle dini duyguların zirve noktalara ulaştığı dönemlerde tezgahının önündeki kalabalığı artırıp satışları 3'e 4'e katlamaktadır. Arka planda sürekli olarak, " Toplumda Yok Olma Noktasına Gelmiş Komşuluk İlişkilerinde Apartman Yöneticilerinin Rolü " sempozyumunda bile çalsanız dinleyenlerin " Bu kesin dini bir programdır " diyeceği bir müzik çalıyor. Bu müzik arka planda çalarken siz bir bilgisayar oyunundan bile bahsetseniz yine aynı sayıda bir dinleyici kitlesine ulaşırsınız. "Abi şurda hep yanıyorum,...

Bir arkadaş için yazdığım İş ilanı

Resim
Bir arkadaş için yazdığım İş ilanı Başak'a görsel açıdan yardımcı olacak eli mause tutan, ilkokul karnesinde resim dersi beş pekiyi gelen, fakat matematiği zayıf olduğu için annesine ve babasına bir türlü yaranamayan, küçük ve çok etkili iş arkadaşları aranmaktadır. Tercihen ehliyeti olmadan araba yarışı oyunlarında birinci olanlar alınacaktır. İlgilenenlerin ilkokul karnesinin fotokopisi, vergi levhası ve bilgisayarıyla birlikte çekilmiş 7 tane fotoğrafını youtube'a eklemesi gereklidir. (Kimse ulaşamasın diye)

Batının kör gözlerle izlediği Boğa Güreşleri

Resim
Batının kör gözlerle izlediği Boğa Güreşleri İspanya'da boğa güreşi, matador adı verilen kişinin boğanın boynuna ok saplayarak onu kızdırması, kan kaybından dolayı yavaş yavaş acı çekerek ölmesini amaçlayan bir eğlence ve yarışma biçimidir. Tabi buradaki eğlence, kendisini belli bir medeniyet seviyesinde gören, hayvanlara en az insan kadar değer veren bir topluluğun geleneksel bir eğlencesidir. Katliam için alkış tutmak Her kurban bayramında "katliam" konulu özel açıklamalar yapan bu topluluk, her hafta arenalarda onlarca boğanın acımasızca öldürülmesine alkış tutmaktadır. Kurban bayramı katliam değildir Kurban bayramı onlara göre bir katliam bile olsa, batının akıl almaz bu adetleri ile karşılaştırıldığında aslında ne denli gerekli bir şey olduğu farkedilecektir. Kurban bayramında hayvanlar belirli bir kurala göre kesilir ve hayvana eziyet edilmemesi, hayvanın acı çekmemesi sağlanır. İspanya'da ise hayvanı acı çektirerek, kızdırarak öldürmek gereklidir...

Mintax klasik krem deterjan

Resim
Çocukluğumuzun aklımızdan silinmeyen ürünlerinden birisi Mintax. Reklamlardaki "Mintaxla canım mintaxla" sloganı bir çok ortamda karşılaştığımız başarısız espri girişimlerinin ilk sırada kullanılan aleti olmuştur. Geçenlerde yine aklıma geldi ve merak ettim hâlâ satılıyor mu diye. Evet satılıyormuş. Şok marketlerde bu ürünler var.  Tabi artık bir çok farklı çeşitleri de var. Fiyatı 1.75 lira.

Denize çöp atmayın

Resim
Bugün bir arkadaşımla boğaz turu yaptık. Beni üzen olay teknedeki birinin elindeki çöpü özellikle denize atması oldu. Neden deniz? Yere çöp atma huyu olan bir çok insan var aramızda. Fakat yere attığınız çöpü temizlemesi için her gün sokaklarda binlerce işçi çalışıyor. Ama denize attığınız çöpü kim alacak oradan? Yani kirletmene alıştık artık ama bari denize atmayalım. Sahilde yürürken de hep aynı şeyle karşılaşırım. Yani insanlar yerde gördükleri çöpleri özellikle denize doğru iterler. Sanıyorum bazı şeyleri yaparken "neden" yaptığının farkında olmadan hareket ediyorlar. Bence bir yanlış yapılacaksa hiç değilse en az zarar verenini yapmak lazım.

Teknolojiyi kullanmayı kim öğretecek?

Resim
"Teknolojiyi kullanma konusunda insanların en büyük sıkıntısı, örnek alabilecekleri doğru birinin olmamasıdır." Her geçen gün insanların kullanımı için cihazlar üretilmekte, internet siteleri, servisler ve uygulamalar yapılmaktadır. Bu yeniliklere ulaşmak da önceki dönemlere oranla daha kolay olmaktadır. Bugün asgari ücretle geçinen biri, kredi kartı sayesinde maaşının 2 katı kadar olan bir cep telefonuna sahip olabilmektedir. Aileler henüz ilkokula giden çocuklarına cep telefonu almayı bir ihtiyaç olarak görmektedirler. Okulda verilen ödevleri bir kaç dakika içerisinde internetten bulup çıktı alarak hazırladığımız ve geri kalan zamanın çoğunu sosyal ağlarda ve oyunlarda harcadığımız bilgisayara "ödev için lazımdı" diyebiliyoruz. İnce ve geniş ekranlı televizyonlar, tabletler, mobil uygulamalar için de aynı durum geçerli. İnternetteki tehlikeler Bunları problem olduğunu düşündüğüm için söylemiyorum. İmkanı olan varsa istediğini alabilir, bu kimseyi ilgilendir...

İçerisine pis su damlamış bir bardak su için "Bu su temizdir" diyebilir misiniz?

İçerisine pis su damlamış bir bardak su için "Bu su temizdir" diyebilir misiniz? Anlatmak istediğim şeyi "bir grup düşünün" şeklinde açıklamaktansa, günlük hayatta özellikle öğrencilerin ve esnafların çok sık karşılaştığı şekilde anlatmak istiyorum. Söz konusu grup Gülen Cemaati. Konu ise son dönemin en sıcak gündemi olan dershaneleri kapatma mevzusu. Dershanelerin cemaat için önemi: Dershanelerin kapatılmasına şiddetle karşı çıkan, gerek kendi medyası gerekse kendi üyeleri ile toplumu yönlendirmeye çalışan cemaat, ipin ucunu öyle bir kaçırdı ki kendisi gibi düşünmeyenleri "firavun" olarak nitelendirdi. Dershaneler cemaat için en büyük gelir kaynaklarından biri. Bunun yanında cemaate adam çekmek, esnaf kazanmak ve mevki sahibi olan kişilere ulaşmak için de oyunlarını en rahat şekilde oynayabilecekleri bir yer. Ücretsiz eğitimler, özel indirimler ve sonuçları babalarının mesleklerine göre belirlenen sınavlar ile kendisine yandaş çeken dershaneler, üni...

Askerlik Şubesi Hatırası

Resim
Askerlik Şubesi Hatırası Bu yazıyı askerlik için tecil yada sevk işlemi yaptıracaklar için hazırladım. Yazıyı okuyarak kendinize büyük bir iyilik yapmış olacaksınız. Çünkü hiçbir değerinizin olmadığı ve sistemin işleyişi konusunda, sahip olduğunuz beyninizle bir açıklama getiremeyeceğiniz kadar saçma olan bir yerden bahsedeceğim. Okulu bitirdikten bir kaç ay sonra, hayata atılma yolundaki en büyük engelin okul olma düşüncesinin çok saçma geldiğini göreceksiniz. Çünkü okul bitince sıfatınız " öğrencilik "ten " işsiz "liğe geçiyor ve asıl problemin askerlik olduğu anlıyorsunuz. Askere gitme veya tecil ettirme konusunda bir karara vardıysanız yazının sizinle ilgili olan bölümünü okuyabilirsiniz. Askerliğimi ileri bir tarihe tecil ettireceğim 4 yıllık mezunsanız yada üniversitede 4 yıl okuduysanız yoklama kaçağı olmamak için her sene herhangi bir askerlik şubesine gidip görünmeniz gerekiyor. Okumaya devam edenler öğrenci belgesi getirerek yoklama işlemin...

İletişim ve Akaryakıt neden özel tüketim?

Resim
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in vergilerle ilgili yaptığı açıklamada "otomotiv, iletişim, sigara, alkol ve akaryakıt" alanlarından alınan vergilerde herhangi bir indirimin olmayacağı belirtildi. Otomobil, Sigara ve alkol konusunda kendisiyle aynı fikirdeyim. Ama İletişim ve akaryakıt konusunda özel tüketim vergisinin alınması yaşadığımız iletişim çağına uygun değildir. İletişim insanların en temel haklarından biridir. Neden cep telefonu kullandığımız için özel iletişim vergisi ödüyoruz ki? İletişim için mektup mu yazmalıyız birbirimize? SMS yerine kart mı göndermeliyiz? Hem okullarda her öğrenciye tablet dağıtıp hem de internetten vergi almak ne kadar doğru? Üstüne üstlük bu alanda bir indirimin yapılmayacağının belirtilmesi ne kadar garip. Bugün her 10 kişiden 9'unun cep telefonu varken, cep telefonu ile konuşmanın neresi "özel" bir tüketim olabilir ki? Artık tüm toplum bu durumu benimsemiş. Araba ve akaryakıt konusuna gelirsek. Bir kişi arab...

Cemaatlerin üst kimlik olma çabası

Resim
Artık öyle bir dönemdeyiz ki cemaatler dine zarar vermeye başladı. Cemaatlerin çoğu kendi mensuplarının çıkarları için planlar yapmakta ve çalışmaktalar. Bir cemaatin mensubu, farklı bir cemaatin mensubu ile iletişim kurmaktan kaçınmakta, insani duyguları paylaşmada, alışverişte, yolculukta, evlenmekte ve dayanışmada ayrışmaktadırlar. Bir kaç cemaatin sahip olduğu ekonomik güç sayesinde artık amaçlar Allah rızasını aşmış ve tamamen para odağına varmıştır. Bugün paranız olmadan bazı cemaatlere girmeniz ve söz sahibi olmanız mümkün değildir. Bir cemaatin gazetesini, dergisini almadan, kurban bağışlamadan, öğrencilerine maddi yardım yapmadan söz sahibi olmazsınız. Oysa hani üstünlük takvadaydı. Sizin çok güzel Kur'an okumanızın, iyi bir ahlaka sahip olmanızın, dini görevlerinizi en iyi şekilde yerine getirmenizin artık pek bir önemi yok. Eğer paranız varsa, cepleriniz doluysa ve siz bir cemaate maddi anlamda destek oluyorsanız, artık kaçırdığınız namazların, içtiğiniz içki...